Yıllar sonra çıkıp gelmiştin karşıma
Susuyordun, konuşmamı bekledin.
Ne yüzüne bakacak ne bir tek kelime sarf edecek gücüm yoktu.
Yorgundum, bedenim taşıyamıyordu yaşamak yükünü
Ruhum solmuştu, peşinde koşmaktan
Yıllar sonra çıkıp gelmiştin karşıma
Tüm masumiyetinle sesleniyordun, dudaklarınla
Oysa denize atmıştım hayallerini ve sevdanı
Şehrin umursamayan insanları arasında bir dilenci gibi dolaştım
Kimselerin sormadığı, bilmediği bir mülteci gibi sindim şehrin orta yerine
Fakirliğimi cesaret yaptım, haykırdım yıldızlara
Korkularımı gizledim gülüşlerimin arkasına
Terk edilmişliğin sinsi sancılarıyla uyandım sabahları
Güneşin doğuşlarına anlattım seni
Denize resmini aksettim, deniz sevdalandı adına
Çocuklara anlattım rengini, çocuklar istedi gelmeni
Baharın tadını, özgürlüğün adını yükledim anlamına
Sus konuşma sen kimsin diyorlardı
Elerime kelepçeler taktılar
Sevdamı anlattım çocuğa bakar gibi baktılar.
Aşıktım sana, sen umutlar takmıştın boynuna
Sen eşitliktin
Sen güzel bir bahar sabahı
Sen konuşabilmek, düşünebilmek
Anadolu masumiyetinde bir buseydin
Dağlarda gençlere ölüm oldun
Sokak ortasında kurşun
Yağlı ilmek oldun
Terk edilmek
Ve zifiri karanlıkta nemli bir zindan
Boynu bükük çocuklara hikaye oldun
Kayıt Tarihi : 8.9.2007 21:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!