Dolunay doğar gibi leylin şafaklarına
Ve yağmur yağar gibi çölün dudaklarına
Sen de öyle süzüldün insanlığın bahtına
Sen ruhlara incelik, dillere letafetsin
Yüreğimizde özlem, ruhumuzda hasretsin
Aşk'ı Sen'den öğrendi tüm âşık ve maşuklar
Dostluğu, muhabbeti Sen'de gördü insanlar
Katre katre Sen'inle dolup taştı zamanlar
Gittin yürekler soğuk, gözler ufuğa ırak
Gittin damarla kanda, etle tırnakta firak
Bir sütresin ateşe; önünde insanlığın
Nur’un deler kalbini en çetin karanlığın
Bir onurdur insana dostluğun, yaranlığın
Can dostsun yüreklere ey Allah'ın habîbi
Dostluğunla şifasın; yüreklerin tabibi
Bahçıvanı Sen olan gül boynu bükük kalmaz
Sen çöller de vahasın Sen'i bulan bunalmaz
Sen'siz deryaya dalan sahile ulaşamaz
Geldin bahçıvan oldun boynu bükük güllere
Gittin de özleminle yerleştin gönüllere
Sen geldin izzet tacı giydirdin kâinata
Sen geldin de tanıttın kendisini fıtrata
Geldin de anlam kattın ölüme ve hayata
Gidişinle coşkumuz küstü bütün renklere
Gidişinle en büyük hasretsin yüreklere
Sen geldin şafak attı gaflet karanlığına
Gelişin âb-ı hayat susamış insanlığa
Bir güneşti gelişin; üşümüş yanlarına
Gidişinle yürekler tutuştu oymak, oymak
Gidişinle gözlere yük oluyor uyumak
Çöller yolar saçını vahalar bir hoş şimdi
Muhabbetini tadan yürekler sarhoş şimdi
Hıra’n mahzun, kederli, nur dağın bomboş şimdi
Gidişinle hasretin sarıldı yumak, yumak
Gidişinle başladı hasretini dokumak
Yollara hasretini döşerim adım adım
Vuslat ufkunda sana yetişmektir muradım
Ey habîbi sevgine, şefkatine susadım
Gidişinle düşürdün sonsuz çöllere beni
Bir vahada su gibi özlemimsin habibi
Kayıt Tarihi : 7.2.2007 20:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!