Sen geldin
Bozgunumu, vurgunumu getirdin
Kurak iklimini, bir çöl soğuğunu
Ve kalbimin zindanına terk ettiğim
Gül kokunu getirdin
Sen geldin
Acılarımı getirdin
Bitmiş bir hikâyenin dramını
Toz bağlamış sayfalarımın esrarını
Uğruna bir ömür serdiğim
Sevdamın ayrılık sehpasını getirdin
Sen geldin
Gurbetimi getirdin
Seni beklediğim beton duvarlar arasından
Hasretimi getirdin
Gecemi bağladığım; gönül okyanusundan
Sen geldin
Ağlayan gözlerimi
Yas tutan sözlerimi getirdin
Âşıkların diline doladığı ağıdımı
Bu dünya zindanından kurtuluş beratımı getirdin
Sen geldin
İntizarımı getirdin
Ol ulu dergâha yükselişimin meramını
Her sabah sana güneş topladığım
Ellerimde dona kalan
Yüreğimin eyvahını getirdin
Sen geldin
Hazanımı getirdin
Vicdanımın insaf bahçesinin bağ bozumunu
Duyunca güllerimin ağladığı
Mahzun bir şarkının anonsunu getirdin
Sen geldin
Hicranımı getirdin
Issız bir sonbahar akşamını
Kalemimle dokuduğum
Ayrılığımızın beyaz kumaşını getirdin
Sen geldin
Siyahımı, sevdiğim siyahımı getirdin
Madem bana geldin
Madem beni bildin
Maden beni buldun
Hoş geldin safa geldin.
Kayıt Tarihi : 13.5.2006 19:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!