Sen Geldiğinde
Islağa üşümüş ayaklarla,kapının girişinde,
Sıcak tebessümüne kanmaya duruyordum.
Sustukça, konuşturduğun ayaz yüreğimi,
Serseri yalnızlığımı, çarpıyordum eşiğine.
Sessiz bir tebessüm, gizliyordu hayretini,
İnci saflığında ki bu derin gizeme …
Yüz yıllardır eteğinde uyuduğum dağların,
Esintisine kapılmış saçlarımın yakışına…
Ben dillerine kanıyordum, susaya susa,
Sen gözlerimin alevinde tutuşuyordun aşka…
Kayıt Tarihi : 13.7.2009 21:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Islağa üşümüş ayaklarla,kapının girişinde,
Sıcak tebessümüne kanmaya duruyordum.
Sustukça, konuşturduğun ayaz yüreğimi,
Serseri yalnızlığımı, çarpıyordum eşiğine.
Sessiz bir tebessüm, gizliyordu hayretini,
İnci saflığında ki bu derin gizeme …
Yüz yıllardır eteğinde uyuduğum dağların,
Esintisine kapılmış saçlarımın yakışına…
Ben dillerine kanıyordum, susaya susa,
Sen gözlerimin alevinde tutuşuyordun aşka…
Saliha Aydoğdu
saliha hanım ;
emek verilerek yazılmış,akıcı ve duygu yüklü nazik yüreğinizin sesi olan bu güzel çalışmanızı beğenerek okudum..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10..akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz
Sen Gittiğinde
zifiri karanlığa bürünmüş umutlar
yıldızlar saklambaç oyununda
ay körebe!
mehtabından yoksunluğunda
sağır ve dilsiz kaldığını gecelerin
sen gittiğin de anladım.
toprağın yağmura
çiçeğin güneşe hasretliğindeki özlemi
ayrılığın başladığı iç sızılarında
ve
susuz kalmış sevgi gülünün
boyun büküşünde ki öksüzlüğünü
sen gittiğin de anladım.
gözlerinin gülüşünde
bahar doğar sabahlarıma
rüzgâr olur tenine değerim
gün ve gün
saçların dolanır bileklerime
kelepçelenirim…
her yeni sabaha sensiz doğan günün
yürekte alev olduğunu
sen gittiğin de anladım.
yazın kızıl güneşi altında
ayazda kalmışçasına üşümek
dalga dalga çağlayıp sellere kapılmak
gök gibi gürleyip
yıldırım olup çakmak
ve
bu şehri yakmak
istediğimi
sen gittiğin de anladım.
şiirler yazılır hasretlik üzerine
türküler derinden dokunur her ah çekişlerde
kim bilir daha nice söylenmedik
söylenemezler var şairin dilinde
şarkılarda saklanmış platonik aşkların
can yakışını
sen gittiğin de anladım.
bu alışkanlığa benzemiyor
tutku da değil
yürekte kopan isyankar fırtınaların
asi sesleri olsa gerek
yelkenimi marinaya döndürdüm
rüzgar yönümü değiştirdi
oysa;
limanım olamazsın demir atabileceğim
sol yanımdaki ağrıda
ne vefa ararım ne sefa
yasağımsın!!!
hesapsızca çıktı bu sevda
inan ki
bende bilmiyordum bu denli sevdiğimi
sen gittiğin de anladım.
Bilal Esen -
Sen Gittiğinde
zifiri karanlığa bürünmüş umutlar
yıldızlar saklambaç oyununda
ay körebe!
mehtabından yoksunluğunda
sağır ve dilsiz kaldığını gecelerin
sen gittiğin de anladım.
toprağın yağmura
çiçeğin güneşe hasretliğindeki özlemi
ayrılığın başladığı iç sızılarında
ve
susuz kalmış sevgi gülünün
boyun büküşünde ki öksüzlüğünü
sen gittiğin de anladım.
gözlerinin gülüşünde
bahar doğar sabahlarıma
rüzgâr olur tenine değerim
gün ve gün
saçların dolanır bileklerime
kelepçelenirim…
her yeni sabaha sensiz doğan günün
yürekte alev olduğunu
sen gittiğin de anladım.
yazın kızıl güneşi altında
ayazda kalmışçasına üşümek
dalga dalga çağlayıp sellere kapılmak
gök gibi gürleyip
yıldırım olup çakmak
ve
bu şehri yakmak
istediğimi
sen gittiğin de anladım.
şiirler yazılır hasretlik üzerine
türküler derinden dokunur her ah çekişlerde
kim bilir daha nice söylenmedik
söylenemezler var şairin dilinde
şarkılarda saklanmış platonik aşkların
can yakışını
sen gittiğin de anladım.
bu alışkanlığa benzemiyor
tutku da değil
yürekte kopan isyankar fırtınaların
asi sesleri olsa gerek
yelkenimi marinaya döndürdüm
rüzgar yönümü değiştirdi
oysa;
limanım olamazsın demir atabileceğim
sol yanımdaki ağrıda
ne vefa ararım ne sefa
yasağımsın!!!
hesapsızca çıktı bu sevda
inan ki
bende bilmiyordum bu denli sevdiğimi
sen gittiğin de anladım.
Bilal Esen -
TÜM YORUMLAR (5)