altanım yine başına geldim
geliyorum ama sen gel bana sor
dert dökmeye mezar taşına geldim
döküyorum ama sen gel bana sor
bilirim derdimi dökmem boşuna
duymassın duysanda gitmez hoşuna
öyle bir çileki düşman başına
çekiyorum ama sen gel bana sor.
bilmiyorum günahım ne suçum ne
layıkmıydım böyle gönül göçüne
arada sırada halkın içine
çıkıyorum ama sen gel bana sor.
kimse eskisi gibi karşıma çıkıp
hal hatır etmiyor elimi sıkıp
nedenini halkın gözüne bakıp
okuyorum ama sengel bana sor
halkı bırak halkı kendi kendimi
iknadan acizim öz kardeşimi
vela havle diyerek her gün dişimi
sıkıyorum ama sen gel bana sor
çünkü ticarette bütün varımı
yitirdim ticari itibarımı
söylenen sözlere kulaklarımı
tıkıyorum ama sen gel bana sor
beni bu çileye salanlar saldı
hülya gitti her şeyin içi boşaldı
kala kala elimde oklavam kaldı
doluyorum ama sen gel bana sor
altanım yıkılmış şehir gibiyim
tadım yok tuzum yok zehir gibiyim
yatağına küsmüş şehir gibiyim
akıyorum ama sen gel bana sor
Kayıt Tarihi : 21.12.2007 16:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!