Ağaçlar hüznünü döktü işte
Bir yel geçti kapımdan
Bir sen geçtin.
Bir bahar gördüm,
Bir bahar, kırk hazana denk
Adını yazdım kağıda
Bir ömür geçti üstünden
Adını yazana dek.
Sabaha uyanır göğsümde çağlayan pınarlar
Ceylanlar suya iner telaşlı, ürkek
Düş olur çığlanır, düş olur çığlanır
İçime taş gibi oturur beklemek.
Gözlerim kan çanağı
Mıhlı göğün karasına
İçtiğim sular zehir zemberek
Ne büyük nimet,ne büyük nimet
Dalın yeşilinde, ateşin kızılında
Kuşların gözünde seni izlemek.
Değirmende dövüldü Habil'in buğdayı
Çürüdü Nuh'un gemisi
Yıkıldı Davut'un sarayı
Yüz bin Adem geldi geçti ipek atlastan
Vahalar kurudu duyduğum yastan.
Yakup oldum indi gözlerime kepenk
Yüzümde Esma çalgını
Buğlu camlarda seni görmek
Bilinmez sırlara erdim
Kaç kere doğdum
Kaç kere can verdim
Her sırda düğüldü ilmek
Yüzümde Esma çalgını
Buğlu camlarda seni görmek...
Kayıt Tarihi : 16.4.2023 00:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!