Bilinmeze ithaf olsun sözlerim
Belki üzerine alınmak istemez
Desteğini çekerse yüreğimden
Kim bilir, bedduaya gelir
Yürüyemez, tökezlerim
Ben ağzımı açtıkça
O ayazla karla doldursun
Üşüdüm dedikçe acımasın
Buz tuttursun dondursun
Kelebek uçurup avuçlarından
Yerine kırmızı gül kondursun
Demeyeceğim, iklimimi kuşanmışa
Yeni bir sefere, niyetim yoktu zaten
Görüp görebileceğim liman
Sen en sonsun
Anlaşılan yine. Yine
Hicret sınıfları mezun verdi
Bu gece erken, derken asuman
Gözlerime çok sert esti rüzgar
Ben bergüzara selam verirken
Ver elini tevafuk, Hakka gidelim
Sırrı kadem basalım mübarekeden
Aşk boynumuzda emanet çelenkse
“Huvel baki! ” deyip de onu
Mezar taşına takalım
Keselim mi nazlı yar..,
Keselim mi, meşki muhabbeti?
Diyorsan ki, iyiceyim hacet yok!
Eyvallah, keselim diyorsan keselim
Biz yine kendi mecramızda
Dere yeline eselim
İş bu name savunmasız bir firak
Ey gönül, bıraktığını şeksiz şüphesiz bırak
Sevmeyi bilmeyenlerin yağmuru güneşi yok
Onlar sözde bereket, özde kupkuru
Kurak mı kurak
...
Bırak kanasın
Kanasın yaralarıma dokunma!
Bu bir kıyamet şurasıdır, nazirelerimde
Arşa varacak belki, intizar, istiğfar ve bu okunma
Ey mücrim, dokunma ne olursun artık
Bâd-ı sabâma dokunma!
15.01.2009
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 15.1.2009 11:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İş bu name savunmasız bir firak Ey gönül, bıraktığını şeksiz şüphesiz bırak Sevmeyi bilmeyenlerin yağmuru güneşi yok Onlar sözde bereket, özde kupkuru Kurak mı kurak ...
Dargınlığa selam vermek
Zor değil mi? Faraza cennette
Tuba ağacının dallarına asılmak
Zordur eminim, yalandan mütevellit
Galibiyet hissine kapılmak
Zorun korunu ateşler
Ucuza satılmak!
Zordur bilirim!
Özü söze denk getirip
Hakkın huzuruna durmak
Namaz kılmak!
TÜM YORUMLAR (1)