Ben feryat ettikçe
Gökyüzü gürlüyor fezayı yırtarcasına
Dağlar yankılanıyor ağlarcasına
Sağır kulaklar çınlıyor duyarcasına
Kuşlar kanat çırpıyor uçarcasına
Sen duymuyorsun
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ben yandıkça
Buzullar eriyor parçalanıyor
Denizler buharlaşıyor gökyüzüne ulaşıyor
Toprak kuruyor toz oluyor
Kayalar çatır çatır çatlıyor
Sen hissetmiyorsun -----Kutlarım hocam çok güzel bir şiir okudum . saygılar.
Ama her şeye rağmen şair yüreğinin kapısını içerden-dışardan öyle sımsıkı kapamış olmalı ki ne içerdekinin dışarıya çıkmasına ne de dışardan bir başkasının içeriye girmesine izin yok gibi...
Kaleminize sağlık sayın Yusuf Değirmenci...
Buz tutan kalpler aşktan sevgiden ne anlar. Sabahın ilk şiirini okudum. Paylaşım için ve güzellikler için teşekkür ediyorum. Güzel bir gün diliyorum. Dinmez ER / Çeşme /
Şair şiirinde çektiklerinden çiçeklerin, yağmurların, ağaçların etkilendiğini söylüyor ama sevgilinin bunu anlamadığını düşünüyor. Sevgiliyi sevdiği için pişman oluyor şair. Kaleminize sağlık. Fatih Ataşçi
bugün seni duymayan kulaklar gün gelir bir gün seni mutlaka duyacaklardır umarım ozaman da iş işten geçmemiş olur yüreğine sağlık üstadım
Sayın Yusuf Bey;
Geç kaldın zaten bundan sonra duysan ne olur. Sen duymaya başlasan da şimdi ben duymayacağım. Denk getiremedik birbirimizi birlikte duymayı. Çok güzeldi. Kutlarım...
Sevda vuslatını bulmayınca yaşam rengini yitiriyor ağır ağır ve anlamlar kendi derinliğinde gizliyor kendini,diyerek şiiriniz için kutluyor,saygılar sunuyorum...
* Ben yandıkça buzullar eriyor...Ben sevdikçe güller açıyor rengarenk *
Sonsuz kutluyorum Yusuf Bey
SEVGİLİ YUSUF DEĞİRMENCİ, DÜZENLEDİĞİMİZ MAYIS 2009 ŞİİR YARIŞMASINDA, SERBEST DALDA 'SEN DUYMUYORSUN ' ADLI ŞİİRİNİZ YARIŞMAMIZIN BİRİNCİLİĞİNE LAYIK GÖRÜLMÜŞTÜR..
SEVGİLİ ŞİİR DOSTU, GRUBUMUZUN ADINI TAŞIYAN YETKİLİ ŞAİR/ŞİİR SAYFASINDA, 'SEN DUYMUYORSUN ' ADLI ŞİİRİNİZ, ANTOLOJİDE SÜREKLİ OLARAK YAYINLANACAĞINI BİLMENİZİ RİCA EDERİM :)
SEVGİ VE SAYGILAR
DÜNYA BARIŞINA ÇAĞRI GRUBU/
SERBEST DALDA JÜRİ KURULU ADINA
NECDET ARSLAN
Sevgi dolu coşkulu yüreğinizi,ışık,umut yolu kaleminizi tebrik ve takdir ederim,Şair Yusuf Değirmenci Üstadım,
Sevdanız daim karşılıklı olsun,saygılarımla, Enver Bilgiç
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta