Bad-ı saba okşarken günün sessizliğini
Benimse dağlarım derinden yanar.
Bir hicran yarası kadar yaralı
Bir içli türkü duysam ötelerden
Sen düşersin aklıma.
Serçelerin çığlığı düşer her sabah
pencereme
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
ÇOK GÜZEL BİR ÇALIŞMA İÇTENLİKLE
KUTLUYORUM TEBRİKLER SAFFET BEY
TAM P.10
Hoş bir şiir,
tebrikler ediyor
ve kutluyorum
Saffet bey kardeşim,
selamlar...
Köşe bucak farklı zamanlarda hatırlanabilene ithaf, anlamlı şiiri kutluyorum, yüreğine sağlık. Saygı ve selamlar...
Sevgili Saffet Bey, uzun soluklu bir çalışma ama sıkılmadan, sonuna ulaşmak amacıyla, hazla okunabiliyor.Ben severek ve taktirle okudum, ayrıca fazlalık, laf kalabalığı görmedim.Tebrik ediyor, gözlerinizden öpüyorum.Enver Özçağlayan /Yalnız bir küçük hata gözüme çarptı; söyleden edemem;'Bir çocuğun ılık nefsinde' değil, 'ılık nefesinde' olacağını sanıyorum.Düzeltilirse isabetli olur...E.Ö.
Çok güzel bir şiirdi.yüreginize saglik.tebrikler.... ...ant+10
Güzel anlamlı duygulu şiirinizi beğeni ile okudum yazan yürek kaleminizi en içten dileklerimle kutlarım saygılarımla tam puanımla sayfamda
Yüreğin sevdiğini akıl düşünür en değerli anlamıyla ......sevmak aslında akıl işidir hükmederse yüreğe, kutluyorum saygıyla + + ...........asena
Güzel bir şiir
tebrikler
Saffet bey
kardeşim
kutluyor ve
selamlar
yolluyorum.
Akla düşen, neler düşürüyor daha akla..? İçe neler giriyor 'O'nun sevgisiyle' birlikte...
Serçeler mesela... Kış başka, bahar başka, güz başka, yaz başka öterler... Her mevsim, tüyünde, sesinde yansır bize kadar... Ve şair de farkında olayın, 'sana kadar gelir mi' diye soruyor sevilene.. Belli ki, göndereceği bir şeyler var...
Şiirin finali çok hoştu... Sevilenin Anadolu olması, en azından Anadolu ile özleşmesi apayrı bir güzellik katmış şiire...
Kutluyorum Saffet Bey......
Gözyaşlarımı yutarım sessizce.
Bazı acıların tarifi yok,
Çaresi hiç yok yaban gülüm!
Ümitlerim yol alır meçhule doğru
Yağmurlar yüklenir gözyaşlarıma
Buğulu bir gökkuşağı misâli
Sen düşersin aklıma.
Yazan yüreğe tebrikler...saygı ve selamlar. + 10
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta