Sen Dürüst OL Yeter ki...

Nilufer Ucuk
236

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sen Dürüst OL Yeter ki...

Yurt dışına uzun süreliğine çıkmak için 3 ay öncesinden biletimi ayırttırdım.Evin telefon, şu ve elektrik tüm aidatlı işlerini halletmem gerekiyordu.İki aydırda da telefon faturası gelmiyordu eve.Ama yinede telefonum kesilmemişti.Kapatırken hepsini birlikte öderim diye düşünerek biraz askıya almıştım.
Telefonu kestirmek için telefon ideresine gittim.Telefon idaresine 'şu tarihten itibaren telefonum kesilsin, içerde ne kadar borcum varsa ödeyeyim.'diye dilekçe verdim.Telefon idaresinde ki memur girdi numarama baktı.
-Sizin bizden alacağınız var. Dedi.

Şaşırdım.
-Mümkün değil.İki aydır eve fatura gelmiyor.Dedim.
-EvetIki yıl olmuş, siz bu telefonu kullanmaya başlayali.Hem siz elden ödemişsiniz hemde banka hesabınızdan otomatik ödeme yapılmış.Dedi.
Bendeki şaşkınlık bir o kadar artı.Çünkü hiç bir zaman bankaya otomatik ödeme talimatı vermemiştim.Dedim ki;
-İyice bakarmısınız.Ödemeyi yapanın adı görülüyor mu?
İçimden de,' Belki eşim ödemiştir,benden habersiz olmaz ama olaki. 'Dedim.Ama bu iki yıl.bir iki ay değil ki...Diye düşünmeden de edemedim.Memur;
-Evet.İdris diye biri. Dedi.
-Ben, böyle birini tanımıyorum ki! Dedim.

Memur kontrol etti;
-İki yılda bayağı bir miktar birikmiş.Dedi.
-Peki, bu şahıs kimadresi felan var mı?
-Var ama veremem.Dedi.
-Lütfen...Ödeme yapanın ismini ve adresini verir misiniz bana? Durup dururken borçlanmaşım BİRİNE? Dedim.
Borcu ise hiç sevmem.borcum varsa uykularım kaçar.Ödeyene kadar da uyuyamam.
-Hayır veremem.dedi.
Bütün ısrarlarıma rağmen alamadım.
Tanıdıkla iş halledilirdi ya...
Bir kaç gün sonra birisine ulaştim ismi ve adresi aldım.Büyük bir alış veriş merkezinin içinde bir dükkan adresi...Adrese gittim.
Sordum,soruşturdum.Ne böyle bir dükkan var nede bu isimde birini tanıyan var..Bulamadım.İyice içkillendim.Kimsenin alın terine şimdiye kadar el uzatmamış,haramdan koşar adımlarla kaçmış, biri olarak çok rahatsız olmuştum.Aklıma polis geldi.
-İyide ya çalışan biriyse.Neden poliste adı olsun? Dükkan sahibi ise muhakkak adı vardır. Dedim.

Karakola vardım.Derdimi anlattım.Polis memuru arkadaş yüzüme hayret ederek baktı.
-Sen suçlu değilsin ki....Atıldım hemen.
-Ama benim görüşmelerimi ödemiş.Ben bile bile bu parayı 3 kuruşta olsa yiyemem.Ödemeliyim o şahsa, bu parayı.Gerisi önemli değil benim için. Dedim.
Tabiiki böyle bir ne dükkan vardı kayıtlarda nede şahısın adı...Karakolda da bulamamıştım.
Daha da huzursuz oldum.
-Ya bulamazsam ödeyeni.Ben ne yaparım.Diye düşünmeye başladım. Akşam olmuş ben daha işimi halledememiştim.Ertesi güne kaldı.
Aynı zamanda çalışıyorum. İşten daha ayrılmamışım.İşimi aksatamam.Telefonla halletmeye çalıştım bir kaç gün.Başaramadım.Kime derdimi anlatsam aptalmışım gibi muamele görüyorum.Sözlerle beni, uğraşmamam için iknaya çalışıyorlar.
-'Daha ne istiyorsun? Borçlarını bir başkası ödemiş.Sen öde demedin ya.Onun hatası.Sen niye derdine düşüyorsun ki?
Felan gibi sözler işitiyorum.Çokta rahatsız oluyorum.Fırsat buldukça telefon idaresine gidip bu insanın yeni numarasını öğrenip, ulaşmaya çalışıyorum ama ne mümkün...
Benim vicdanım el vermiyor.
-Olur mu? kim bilir kimler, alın terlerini benim için harcamışlar.Kimsenin üstüne vazife değil ki benim borcumu ödemek.Bir yanlışlık olmuş.Ben bunu farkettim.Düzeltmeden yola çıkarsam,yaratan bunun hesabını benden sormaz mı? Diyorum çoğuna...Suratıma garip garip bakıyorlar.
-Bazı insanlar deveyi hamudu ile götürüyor,hemde isteyerek ve bilerek.Siz se üç kuruştan bahsediyorsunuz.Diyenler çıkıyor.
Gülümsüyorum...Bazande sinirlenerek;
-İyide, ben bilerek haram lokma yiyemem! Bulacağım bu insanı ve parasını geri vereceğim.Diyorum da, bulana ask olsun.

Aradan bir ay gibi bir zaman geçti.Kaldı, iki ayım.Her işimi hallettim ama telefon faturamı ödeyen kişiyi bulamadım.En sonunda derdimi anlattığım bir arkadaşın tavsiyesi ile telefon idaresi baş müdürünü aradim.Randevu aldım.
Sağ olsun müdür bey, beni güler yüzle karşıladı.Sonrada derdimi sordu.Bende anlatınca yüzünde çok güzel gülücükler peydah oldu.
-Tebrik ederim sizi.Demek böyle insanlarda kalmış dünyada.Dedi.Gözlerinin içi gülerek.
-Kelaynak değiliz ya.Muhakkak vardır ben gibi insanlar dünyada.Ben eminim.Dedim.
Anladım ki kurtulacağım bu dertten.Yardımcı oldu müdür bey,Allah razı olsun.Beni paranın kesildiği bankaya yönlendirdi.
Bankaya varınca, memura derdimi anlattım.
-Yapabileceğim tek şey,otomatik ödemeyi durdurmak olur.Bunun içinde şahsı aramam gerikiyor.Başka bir şey yapamam.Dedi.
-Kişinin hesabına ödediği makbuz kadar para yatırmak istiyorum.Bari bunu yapın. Dedim.
-Olmaz.Hesap numarasını size veremem.Dedi.
-Vermeyin numarayı, siz yazın...Dediysemde, olmadı.
Kendilerinde olan telefon numarasını aradı.Karşısına çıkan şahıs,Bu telefonun kendisine ait olduğunu ama daha önceki kullanan şahısın, aradığımız kişi olduğunu söyledi. İsterseniz bu kişinin yeni telefonunu verebilirim.demis.

Konuşmalardan bunu anladim.Memur telefonu yazarken bende hafızama kaydettim numarayı...Memur aradı verilen numarayı ama ulaşamadı Idris beye.Not bıraktı memur konuyu anlatarak.Bende teşekkür edip ayrıldım bankadan.
İki saat sonra hafızama aldığım tellefonu çevirdim.Karşımda bir şirket...Kişinin ismini verip,konuşmak istediğimi söyledim.Adımı sordular söyledim,ama yine yerinde yoktu Idris bey.Telefonu kapattım.Sonraki günler bir kaç kere daha aradim.Yine İdris beye ulaşamadım.Evet, iş adamıydı nede olsa.yerinde bulmak zordu.Nasıl öfkeliyim anlatamam.İnsanlar böyle nasıl şirket yönetiyorlar diye de düşünmeden edemedim.Birinde de telefon numaramı bırakıp,
-Acil bir konu,beni aramasını sağlar mısınız,lütfen. Dedim,sekreterine.Yine de arayan soran olmadı...

Benim üçüncü telefon faturamda gelmeyince anladım ki otomatik ödeme de iptal edilmemiş.Ama benim zamanımda az kalmistı.Yine aradım İdris beyi.
-Burda,kim arıyor? Deyince sekreter,aman görmeyin bende ki sevinci.Hemen ismimi verdim.Bağladılar.Karşımdakinin İdris bey olduğunu anlayınca kendimi tanıttıktan sonra bir hışımla, yaptıkları bir hata yüzünden, çektiğim sıkıntıyı bir çırpıda anlattım.Hala ödemeyi durdurmadıkları, telefonumu verdiğim halde aramadıkları içinde ayrıca kızdım.Bana banka hesap numaralarını vermelerini ve ödedikleri telefon paralarımı ödeyeceğimi söyledim.
Karşımdaki bey önce özür diledi.Sonra otomatik ödemeyi durdurmayı unuttuğunu,sorunun bundan kaynaklandığınıilk işinin bankayı arayıp ödemeyi durduracağını söyledi.Sonrada banka hesap numarasını verdi.
-Ama lütfen ödemeyin.size çok sıkıntı çektirmişiz bilmeden.en azından bunu yapalım,karşılığı olmaz ama. Dedi.
Bu,beni dahada sinirlendirdi.

-Olmaz öyle şey.Bundan sonra işinizi lütfen iyi yapın.Kimseyi zor durumda bırakmayın.Bu beni ziyadesiyle memmun eder. Dedim.
Dedim de maaş günü değil di KI...
-Maaşı alır almaz ödeyeceğim.Dedim.Telefonu kapattım.
Maaş alır almaz ilk isim postahaneye gitmek numarayı iptal ettirmekti.Gittim ama ne göreyim önceki ödenen paralar çekilmeden numarayı kapatamayız demezler mi?
-Peki nasıl olacak o iş? diye sordum.
İdris bey parasını çekmesi gerekiyormuş,ondan sonra ancak kapatabilirmişim telefonu.ben yine aradım idris beyi.olanı anlattım.Bana;
-Ben gelip o parayı çekemem.Zamanım yok. Dedi.Postahanedeki memura durumu izah ettim.Oda bana
-Size vekalet verirse,siz çekersiniz bizde hesabı kapatırız.dedi.
İdris beye böyle diyorlar deyince adamcağız;
-Hemen yarın elinizde olur vekaletname.Siz çekin lütfen.Yeterki sizin işiniz hallolsun.Dedi.Adresimi ve gerekli bilgileri istedi.

Hani duygulanmadım deyil...Hic tanımadıgı birine vekalet veriyor...Teşekkür ederek kapattım telefonu.
Ertesi gün postahaneye vekaletname ile gittim.İşlemleri o kadar üzündü ki....Ay ay doküman çıkarılacak.Sonra onlar hesaplanacak....Anlayacağınız bana 'yarın gel.' Denildi.
Ertesi gün yeniden gittim postahaneye...Orda herkes beni tanıyordu artık.Üç aya yakın postahaneyi su yolu etmiştim.Yine bir problem çıktı.İdris beyi aramak zorunda kaldım.Ama yoktu yerinde.Karşı tarafta bir bey;
-Kim arıyor? diye sordu sekretere.Telefondan duyuluyor sesler.Sekreter ismimi söyleyince;
-Bana ver.dedi.aldı ve
mütevazi bir sesle;
-Kızım; ben İdris beyin babası Hasan.İdris bahsetti sizden bana.İnanın çok mutlu oldum,sizinle tanışmaktan.Bu yaşıma geldim sizin gibi bir insana raslamadım.Demek hala dürüst insanlar var dünyada....Diyerek benimle uzunca bir sohbet etti.Sonrada ilave etti.
-Kızım, sana verdiğimiz huzursuzluktan dolayı özür dileriz.Kusura bakma.O parayı alıp, İhtiyacı olan birine hayıra verir misiniz?
Demez mi? Nasıl gurur duydum, anlatamam.Hasan Amca, bana inanıp güvenmiş ve parasını hayır için bana emanet ediyordu...
-Hasan Amca, söz size.Benim size ödeyeceğim miktarıda ekleyerek hayrınıza vereceğim ihtiyacı olan birine.Dedim.Hasan Amca;
-Eğer bizim buralara yolun düşerse seni tanımaktan ve ağırlamaktan mutluluk duyarım kızım.Lütfen aramamazlık yapma. Dedi.
-Eğer yolum ilinize düşerse, uğrayacağım Hasan Amca.Deyip,Helalleşip telefonu kapattık.

Parayı aldıktan sonra başladım acil ihtiyacı olan birini aramaya.O kadar çoktu ki...İçlerinden birini seçmem gerekiyordu.Bir genç vardı evleniyordu.Askeri ücretle çalıştıgı için kıt kanahat geçiniyordu.Buzdolabı alacak parası kalmamış.
-Bizde buzdolapsız evleniriz.dedi.
-İşte bu! dedim...
Yaz sıcağında buzdolabı olmadan evlenecekti öyle mi...Genci yanıma alarak gittik,beyaz eşya satan bir mağazaya.Paranın ederi kadar bir buzdolabı beğendi.Aldık.Baktim, genç utanarak teşekkür ediyor.Bende anlattım paranın kimden, nasıl geldiğini.Çok sevindi.
Telefonunu verdim Hasan Amca'nın.
-Arayıp Hasan Amcaya teşekkür et.Bana değil.Dedim.
Ben sadece vesileydim.Oyle ya,sebepsiz yaprak kıpırdar mıydı? Her şeyde bir hayır vardır, elbet.Bizde vesile olduk.Sükür Rabbime.Hayır bildigimizde şer, şer bildigimizde hayır vardır...

Sonra ki yıllarda Hasan Amcayı telefonla bir kaç kez aradım.Görüştük.Yolum düştü illerine ama çok kısa kaldığım için gidemedim ziyaretine.Kısmet olursa bir gün inşallah...

ŞÜKRANLA ANIYORUM HASAN AMCA SENİ...

Nilufer Ucuk
Kayıt Tarihi : 27.4.2010 08:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


ŞÜKRANLA ANIYORUM HASAN AMCA SENİ...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz


    Sevgili kardeşim Nilufer Ucuk

    Okumaya başladım sonuna gelmeden bırakamadım. En çok buzdolabı sahibi olan yeni evlenen genç için sevindim. Muhteşem bir yazıydı. Tebrik eder başarınızın devamını dilerim.

    Muhteşem yazının ilk tam puanı Tekirdağ'dan geliyor.

    Sevgi ve saygılarımla.

    Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.

    Cevap Yaz
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz


    Sevgili kardeşim Nilüfer Uçuk

    Okumaya başladım sonuna gelmeden bırakamadım. En çok buzdolabı sahibi olan yeni evlenen genç için sevindim. Muhteşem bir yazıydı. Tebrik eder başarınızın devamını dilerim.

    Muhteşem yazının ilk tam puanı Tekirdağ'dan geliyor.

    Sevgi ve saygılarımla.

    Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.

    Cevap Yaz
  • Ömer Yurdun Eren
    Ömer Yurdun Eren

    ÖRNEK DAVRANIŞLARI KUTLUYORUM
    ,

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Nilufer Ucuk