Sen_den Nef_Ret Ediyorum

Sensiz beyazlaşan saçlarımdan kara haber var.Biraz kendim gençleşiyorum.
-Neden nedir diye sordum ?
-Sorgulayışın aynası dedin.
Gülünde kızıl kıyamet koparan rengin enginlerin lirlerim artı. Felsefi lirikalar yazdım yazgıma. Likalarımda leyli hecelerin uzar beni sana aklar balballar.

-Ateşimin sıcağında kavruluyor sensizlik. Yanıp yıkılan bakışının ışığında teninin beyazlığı yok.Nef çalıyorum, ret alıyorum, Nefret ediyorum sen –ve den.
-Ceviz işlemeli tütsülü hayallerimin kokusu,gelemeyişlerine siniyor.
Gayrı seni unutma dersine gidiyorum.
Ders- bir: İyi ders, kötü giden tersler için
Ders- iki: Kader mi yaşadıklarımız yoksa ettiklerimizin ders verişi mi?
Ders-üç: Sen,ben, yeniden gelişe troykalanan mistik isteklerin özeti..
Ders- fört: Dört dörtlük aşk,insan, yaşam, erkek ve kadın var mı?
Ders- beş: İnsan beşer, insan şaşar…
Ders – altı: Altın işlemeli değil yaşam, anı,şanı, kana dokunan canı, ruhta kök salan aşkı, çok isteyişi, huzuru, sağlığı, güzellikleri yaşamaya çalışma ülküsü en büyük altın…
Ders- yedi: Yedi renk, yediveren, yedi kıta, yedi bölge, yedi şehir Ankara dahil.. yediden yetmişe her şey insanın şifresindedir.
- “Yedin “ bitirdin beni.

Yaşanmışlıkların Çin’ninde kalabalık özlemlerim var.Çin Seddini gittikçe büyüyor, Metahan olsam ne yazar. Sen ağıtlarını yakıp gittin.
- Sen Manas yaptın acılarımı. Mitik ve epik değil çırpınışım.
- Benden Alp Er Tunga olmaz, bana ağıt yakacak yüreğin olmadığından.
İskender’i yenen “Şu “ olsam ne yazar. Haçlıları yenen, hiç yenilmeyen Selahhaddin Eyyubi olsam ne yazar?
-Kudüs ‘te namaz kılamıyorsam seninle,el ele kapalı çarşıda tütsülü bir hediye alamıyorsam nefret de nefret ediyorum.

- İliklerime işlediğim sözsüz bakışların mumyalandı. O ağlayışlı bakışlarının filmindeyim. Acı acı işleniyor içime…Çok nadir de olsa ağlayışlarını derliyor eskiz dünyam.
-Giderken akıttığın son damlalarını hangi selim, hangi elim, hangi elemim temizler ki?

- Sonsuz bir tutku diledim, onsuz yaşayamam dedim kendime.Kendi aşkını zehirleyen kobra olma acısını kent ormanlarında yaşayarak anlamak zor geliyor.
Aşk ormanına aslan olarak gelmek, ürkek bir ceylan gibi kaçışını görmek varken. Sonra kuzu kuzu senle gezmek, senle kav olmak aşk gecelerine varken.
- Bronşlarıma sinen soluğun da yok, yoklar da nefret ediyorum.
- Sol yanında soluğum olmak, sen olmak, ben olmak, aşka aşk olmak, yaşamak yaşamayı, yürümek huzura, güvenle,ilgiyle, anlatılmazlarla büyümek hayata. Rabbim bu da hayal olmasın..
Çok tan seçmeli bir hayal değil. Aşk şıkkı belli. Soru kısa, cevap net; ama sonucu bin bir gece masalına benziyor.

-Kaybolmak, kaydolmak, yücelmek,yüceltmek, yüreğine.Susmak ve sevmek …

Tiryaki olmak tutkularına,kumruluğa kur dersi almak. Kalmak, kalıntısı eskiz medeniyetlerin kutsallarına aklanan olmak.
-Olmak ama yanında …
- Bakmak ama karşında…
-Tüketilmişliği süzmek, öylesine değil, ölürcesine senin olmayı istemek.

Baktığın derinlikte derin sevgiler emmek ,etik ve efsun duruşlarında
Hep derin kalmak seninle..
-Göremediğim berraklığın en beyazında maviye çalmak suya. Suya mavi olmak mavi gözlerin eşliğinde.Suya su olmak, sevinçten akan damlalarınla. Dalgalarla,algılarla ele ele olmak köpük köpük eridiğim sende.

Sözlerinin dokunduğu hatırlarda kalmak, dokunmak yine senden kalanlara.
-Rujunun başlattığı gündüzleri yeniden yaşamak. Ruznamelerimle ,ruj namelerin arasında ara olmak ve arılanmak çiçek çiçek dünyana.

-Zincirlerimi zenci heveslerinde kırmak, can kırıklarını onarmak ve sevgi zincirine tamlamalar oluşturmak…

- Biraz sen,biraz ben olmak, nefretlerimi imha etmek.Senden nefretleri naftalin yaptığım son demin deminde yudum yudum seni beklemek
- Biraz sen,biraz ben kalmak aşk için Vavsu….