Koynumda bir tek hayalin sarılı.
Yalnızım!
Hafızamda yalnız gözlerin yazılı.
Mahzunum!
Kaldırım taşlarını tek tek sayar oldum.
Biçareyim!
Yalnızlığıma, mahzunluğuma, çaresizliğime çare sen değil misin?
Kuru bir ayaz bir de gölgem var sokağımızda,
Köşe başından dönüverecek olan sen değil misin?
Sökük ceplerimde bir türlü ısıtamadığım,
Avuçlarımı saracak sen değil misin?
Hayal kırıklıklarıyla tel, tel dökülen,
Saçımı okşayan el sen değil misin?
Her yeni gün, “işte o gün bu gün” diye, diye,
Kalbime fısıldayan ses sen değil misin?
Tepesinde bi telaş uçuşup duran serçeler için,
Gönül pervazına serptiğim ekmek kırıntısı sen değil misin?
Filizlenen kalbimin narin yapraklarına,
Can olmaya yağan su sen değil misin?
Acunu, gönlümü, göğsümü saran,
Ufukta yükselen gün sen değil misin?
Gece çöktüğünde yıldız, yıldız çehreni yayan,
Hale, hale dağılan ay sen değil misin?
Canhıraş vuruşup kazandığım savaşta
Göğsüme saplanan ok sen değil misin?
Kavuşma vakti çatıp Tanrı çağırdığında,
Bedenime saçılan toprak sen değil misin?
Haziran-2023
Kayıt Tarihi : 1.6.2023 15:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Haziran-2023
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!