Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Sevgili Esat hocam merhabalar uzun zamandır koptuk ortamdan uzklaştığını düşünüyordum burada bulunca ne yalan söyliyeyim sevinçten ne yazacağımı bilemiyorum zaten sizin eserlerinize yorum yazmak gibi bir becerimiz olamaz...ancak sizi yeniden okumak bahtiyarlığına eriştiğim için mutluyum...Adıma imzalayıp göndermiş olduğunuz Kitabınız için ayrıca teşekkür ediyorum...hörmetle selam ve saygılarımı sunuyorum..Allaha emanet olunuz...
Herkesten gizlenen gönül tahtında
Yıllardır oturan, sen değil misin?
Dünya denilen şu köhne yapıyı
Gözümde bitiren, sen değil misin?
Hâlâ hatırlarım bakıp güllere,
Sana olan sevgim düşer dillere.
Beni hâlden hâle, başka ellere
Alıp da götüren, sen değil misin?
Zaman anıları hızla silerken,
Kendimiz kahrolduk ele gülerken.
Felek, çarklarında ömrü elerken
Ümidi yitiren, sen değil misin?
'Hazırım' demeden bir diğerine,
Hançeri sapladın daha derine.
Şu fâni dünyada huzur yerine
Hüzünler getiren, sen değil misin?
Tebrikler harika sizelerdi kutlarım.
Sevgi ve muhabbetle...+
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta