Sen de Erkek misin Şiiri - Mehmet Yücel

Mehmet Yücel
1023

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sen de Erkek misin

Bu yazımda özellikle Türkiye'de yaşayan erkeleri, sosyal, kültürel ve
bireyel açıdan irdeleyerek bazı tesbitlerimi aktarmak istiyorum sizlere.
Erkek olmak, erkekçe yaşamak tarihe karıştı desem yeridir. Eskide
kalmış yaşamlara özenti mansında değil bu. İlkel toplumlar da bile bazı
sorunlar vardı. İlkel toplumda fiziki güç belrleyci unsur olduğu için fiziki
olarak yetersiz erkekler o zaman bile önemsizdi. Avcı, toplaycı toplum-
lerda bazı dengeler yerine otursa da imparatorlukların kurulması ile er-
kek en parlak dönemini yaşadı diyebiliriz.

Düşünün fiziki gücün belirleyici olduğu binlerce yıllık dönemden bir an-
da bunun hiç önemi olmayan bir döneme giren bir erkek... Hatta fiziki
gücünü kullananın suçlu, problemli, çekilmez biri olduğu bir dönem. Bir
travmaya sebep olmakla birlikte, bu şekilde yaratılış kurallarının al aşağı
edilişi geçerli erkeğin oluşmasını engelemiş gibi bir durumda düşünüle-
bilir. Aklı ön plana çıkaran ve akıl yolu ile güç dengesinin oluşması söz
konusudur; yaşadığımız çağda. Bu da güç dengesinin erkek ve kadın
arasında paylaşılmasını sağlamıştır.

Aklını çok iyi kullanamayan erkekve kadın artık günümzde çöpe atılır bir durumla karşı karşıyadır. İnsan merkezli bakış açısın yaygınlaşıp netleş-
mesi neticesinde güç dengelerinde tek başına aklın belirleyici olmadı-
ğını da gözler önüne sermiştir. Yaratılıştan gelen fiziki gücü yok sayan
bir anlayış,yaratılıştan gelen başka güçleri nedense hoş karşılmaktadır.
Kadın da güzellik, erkekte yakışıklılık çoğu zaman aklın önüne geçtiği
için bu paradoksu anlamak mümkün değilidir. Özellikle kadında güzel-
llik bir ayrıcalık, bir kabul edilmez baskı aracı haline gelmiştir. Hiç bir
akli özelliği olmyan güzel kadınlar maddi manevi bir çok kazanıma
sahip oldukları ortada. Dolayısı ile bu yaratılştan gelen özelliğin özgür
bireyde olması ise insanlığı oldukça tehlikeli sonuçları olan bir yola
sokmaktadır. Evliliklerin sorunlu olması, bitmesi; çocuk doğurma oran-
larının oldukça düşük olması bazı örneklerdir.

Erkek köşeye sıkştırılmış ve istenilen şekilde olması gereken bir ko-
numda olduğu halde, gerekli özelliklerini kullanmak yerine bununla
mücadele edip bayağı bir yaşamı tercih etmektedir. İstediğini yapa-
rak hesap vermeyen; ama bunun arkasında çok hesapların içinden
çıkabilen bir erkek olması halinde başına gelecekleri bilerek yaşıyor.
Kadın erkeğin sözde güzlü olasını istiyor; pratikte dizinin dibinde o-
turan, ne derse onu yapan bir erkekle geçiniyor. Bu erkek bile bir
müddet sonra sıkıcı geliyor kadına. 'Sen nasıl erkeksin' demeye
başladığı anda özgür kadını hiç bir güç engelleyemiyor. Çünkü o ken-
dini erkekten çok güçlü olarak görüyor.

Kendini erkekten güçlü gören kadının bilinç altında 'ben madem ka-
dınım ve bu özelliğimle istediğimi yapan erkekle bir arada olurum'
diyor. Aslında gücünü yine başka bir erkekten alıyor. Sadece başka
bir erkeğe gitmekten çek,inmeyen bir gücü var. Bu da kadının aile
içinde ki yerini tahrip etmekten başka bir şey değilidir.

Ya yanındaki erkeği köşeye sıkıştırıp ona istediklerini yaptıran yada
istediğini aldığına giden bir güçlü! kadın var elde avuçta. Ele avuca
sığmayan, baş kaldıran, saldıran, eziliyorum diyen... İş hayatında
kadın oranı nerdeyse yok, siyasi hayatta keza aynı. Şimdi bunu er-
kekler mi engelliyor? Kesinlikle hayır. Kadınlar en küçük sıkıntıya
gelmiyorlar, en küçük sorun onlar için çeklimezdir, hata kabul etmi-
yrlar ve mükkemmel arıyorlar. Bu mükemmellik ise yaratılşta ve kendi-
lerinde de olmadığnı bildikleri halde. Peki kadın nasıl güçlüyüm diyor
oturduğu yerden?

Erkek zaten mükemmel olmadığı gibi olumlu yanları çalınmış.
Mükemmel olmayan erkekten beklentiler hayal kırıklığı olmak zorunda.
Eskiden erkekte ve kadında bir doğallık vardı, çekip alındı.
Savaşan erkek yerine yılışan erkek isteniyor.
Yılışan erkekten verim bekleniyor.
Güçlü bir erkeğe tahammül yok.
Güçlü olması istenen erkekten pasif beklentiler tezattır.
Bireysel düşünce ile verilen kararlar, birey olmaktan çok yok ediyor.
Yok olmuş bir bireysellik içinde geçerli şeyler yapılması imkansızdır.

Erkeklerin kadınlara karşı acımsız olduklarını söyleyenler. Biraz dü-
şünürlerse neden cımaasız olduklarını da anlarlar. Bir zamanlar er-
keğin ve kadının toplumun ve vşcdanın kabul ettiği şekilde yaşaması
için gerkli yapılar varmış. Şimdi herkes kensi kafasının dikine gidiyor.
Herkes ben haklıyım diyor. Kimse uyumlu olmak için mücadele etmez
iken uyumlu görünenler de kendi içlerinde bir mecburiyet, korku yada
menfaat bağları ile uyumlu gözüküyorlar. Geçimsizlik olunca şikayet
edecek merci yok. Ortamı düzeltecek kimse yok. Tam tersine ortamı
düzeltmesi gerekenler iyice bozulması için elden ne gelse yapıyorlar.
Erkek ortamı, morali, kendine güveni bozulmuş bir zavallıya çevrilir,
sonra da erkekten insaf beklenir. Doğal olarak erkek yaratılıştan ge-
len özelliklerini kullanmaya çalışacaktır ki bunu kullanınca da her türlü
prblemle ve karşı duruşla baş etme zorunda. Zaten geçerli akıl ve
psikolijiye sahip olmayan erkek sindirilmeyi hazmademiyor.

Şimdi erkeğin insaflı olması için elle tutulur bir şey var diyen varsa beri
gelsin. İsimini canavar koysanız ne değişecek, katil koysanız ne deği-
şecek. Siz erkeği potansiyel çapkın, potansiyel yalancı, potansiyel
şiddet düşkünü olarak görmek yerine, onun bu tür şeyleri yapmasını
engelleyici ne yapıyorsunuz Türkiye'de? Kanunlar tamamen kadından
yana. Bunun adı pozitif ayrımcılıkmış! Ya ne pozitif ayrımı yapıyorsunuz.
Adam bir hata yapıyor hayatıyla ödüyor. Kadın bir iftira atıyor erkeğin
hayatı kararıyor. Erkeğe beş dakika öncegereken her türlü yakınlığı
gösteren kadın işine gelmeyen bir şey olunca beş dakika sonra çark
edip her türlü çirkefliği yaparak bir erkeği bazen haritadan siliyor. Bu
davranış kanunlarca hoş görülüyor. Güya kendisine bir şey yapılmayan
kadın bana yapıldı diyerek kendini ifşa etmezmiş'

'Sen de erkek misin' serzenişi doğru serzeniş; ama erkek olmaya
müsade etmeyen de serzenişi yapanların kendileri.

Mehmet Yücel
Kayıt Tarihi : 21.4.2011 22:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Yücel