lamba çaydanlık ben
odada kördüğüm gibi duran
şeytan dolduracakmış dolu zaten içimiz
yok olacak bir şey için uğraştığımı bilirim
korkunç bir şeydir kalbinle yapıp ellerinle yok etmek
yanlış yaptığımı bilirim çoğu zaman
ama sonuna kadar devam etmem gerektiğini de biliyorum
çünkü gitmezsem kalbimle ayrı yollara gitmem gerekir bilirim.
bu kuş uçum saati
pencerede
bej renkli bir uzaklık duruyor
canım buz gibi şarap kesti
ellerine sarılırım
öyle güzelsin
şeker tartan eline
açıp kuşları şükrettik tanrıya
kuşların tanrıya yakın kanatlarıydı duyulan
alnından öpmüşüm ay ışığının
alnını dayadığın
tanrının cebinden saçmışım yıldızları
sevişmişiz
kaysak iki yıldız gibi
yine bir masalda buluşur elimiz
öyle güzelsin ki
korunaksız dışarıda kalır yüreğim
canım buz gibi şarap kesti
tavşan vardı
hızlıca sıçrayıp giden
çok güzel bir kızın elinde
sincap kuyruğuna benzer maskot
iki litre soğuk beyaz şarap aldım
bir kase de sütlü tatlı buldum herkes takdir etti beni
hayat ile aramda hiçbir meselem kalmadı
gölgelik aradım
yağmurdu sesleniyordu toprağa
ıslatıyordu toprağı
bahardı sesleniyordu
çağırıyordu yaprağı
bir şiir bir şiire sesleniyordu
mutlu günlerim mutlu anılarım vardı onaran yüreğimi.
bir şarkının yerine başka şarkıyı koyuyorduk
az önce sarıp sarmalamıştı içimizi
o ihtimal ürkütücü kılan herşeyi
kaybedenler sesleniyordu
kaybetmiş olanlara
o sesleri ne zaman duysam üzüntüdür
onlar buruşturan tüm renkleri tüm mevsimleri
buz gibi bir güneş tutturuldu avucuma
kendi sevimli
işi sevimsiz biri yanımda
tedirgin
shih tzu köpekti koku arayan ihbar edileni
o kadar komikti ki polislerin
figürleri
o figürler ki akıldan çıkmaz
müzikal tiyatro gibi
en ilkel yanlarımı yontup
enlem boylamları geçip
çekilip boyutlara
kıvırcık saçlı bir kadın
kırk yıllık tanıdık gibi
güleç
saçları sevdiğim gibi değil
aldı beni
kalabalıklar içinde
bir oyuna doğru yürüdük
oyunlarını bozan maskara bir kralı oturtmaya çalışıyordu çocuklar
bir halkın maskara olmasından çok daha güzel bir duygu
uzun uzun izledim
beni tanıyorlar
izliyorlarmış
kötü biri de değilmişim
kadını aldım benim bilmediğim
ama nasılsa
ayaklarımın bildiği bir yere doğru
küf tutmuş briket duvarlı kapıdan geçip
geniş bir bahçeye çıktık
çay ve börek ikram ettiler
o kadar içten
o kadar güzel gülüyorlarki
hem herkese aynı
demek ki ben bu güne kadar hiç gülmemişim
gülen kimse de görmemişim
ah o kayıp olan mutlu masallar
hepsi
bu bahçede dinleniyormuş
yürüdük serçe ve kuş cıvıltılarının içinde
minik bir ceylan kedi gibi sırnaşıyor
sıçrıyor önümüzde arkamızda
küçük bir havuza daldık yüzme öğreniyorum
sen diyorum çocuksun daha
çay içerken ağzım yandığında
hayallere dalıp giderken de
sen diyorum çocuksun daha
bir bıçağı karnına dayarken domatesin yumuşacık
sen oyunlar peşinde bir çocuksun daha
anlatmasaydın ben nereden bilecektimki maya ları
aztekleri
inka ları
anlatmasaydın aşk masallarını ben nereden öğrenecektim sevmeyi
insanlığın çıktığı mağaralar yıkılırken üzerimize
zeus un sütunlarının tutmaya çalışırken gördüm
musa nın asasının
isa nın çarmıhının
ali nin kılıcının
sevgimin
sevgimin
sevgim
sevgim
sen ne hanedanlıklar yıktın
ne putlar dağıttın
sevgili verdiğinde tanrı bana
bende artık ona sonsuza kadar şiir borçlanmışım
döner bir fanus un içinde
yarışırcasına koşuyorum
okulların
sınavların
mahsülü alınmış yığın tarlaların
hapisanelerin
işyerlerinin
acıların
sevinçlerin üzerinden
üzerinden herşeyin sıçrıyorum
yorgun bir dünyaydı serilmiş önüme
bir yalnızlık kendini hiç bu kadar kimsesiz hissetmemişti
odada tutuyor yüreğim beni
lamba çaydanlık ve ben şimdi kördüğüm gibi
buğulanırken camlarıma edvard munch un çığlık tablosu çiziliyordu
ıslak bir tenin yorgunluğu doluyor kucağıma
bir yaprak gibi savrulur sesim
dönerken boyutlardan
kendi hikayeme
kendimden daha kötü bir kahraman yaratamazdım
sende kulağıma son kez fısılda acıklı şarkı
isteseydim iyi şeyler yazabilirdim tanrım
isteseydin sen de iyi şeyler yazabilirdin tanrım
içimdeki tüm tapınaklar kendini teker teker
dönüştürürken müzeye
ben önce kendimi mi bulabilecektim
önce şiiri mi
Kayıt Tarihi : 22.4.2020 11:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!