Sorgusuz sevmelere alışmış yüreğim,
Serbest bırak rüyalarımda da beni ne olur,
Her gece öyle çıkma tam uykumun ortasında,
Sabaha dek gözlerimi ovuşturtma bana,
Seviyormuş gibi yaptım mı hiç,
Hiç öylesine girdim mi yüreğinin kapsama alanına?
Fenomen hasretlere benim vurgunluğum,
Siyah beyaz resimler gibi sana tutkum,
Unutmuş değilim gülüm
Hayat denilen ressamın atölyesinde
Ufacık bir tuval olduğumu…
Mor dağlarda yankılanır aşk-ı seda,
Yakamozlar ağlar yine yalnızlığıma,
Uzak sahillere vurur ayın en göz alıcı şavkı,
En lacivert gecelere yazılır öykümüz
Buram-buram özlem kokar karanlıklarda.
Benzeri yok bu sevdanın dünyamda,
Ne Kolpa ayrılıklar yaşadım artarda…
Umudumu katık ettim düşlere
Ne vurgunlar yaşadım sensiz gecelerde,
Belki senden de hatıra
Saçımda birkaç beyaz kalacak bana,
Sonrası mı, boş ver be gülüm,
Senden sonrası olsa ne, olmasa ne yazar,
Bu gemi yükünü aldı artık,
Gider azar-azar…
Hani bir masal yaşadık sayacağım ya,
Bir tatlı huzur en çıkmazlarımda,
Sen farklı öyküler bilirsen
Anlatsana!
Anlat bana gönül bahçende
Kaç bülbül mecnun olduğunu güle,
Ben zaten benden çoktan vazgeçmiştim
Mutluluk rüyasından bile…
Şimdi gözlerindeki ışıklarda tutsak
Seni çocuk heyecanıyla seven yüreğim.
Ellerin avuçlarımda, saçın yüzünde
Dalıyorum en renkli hülyalara.
Acıların, gönül limanımda
Nicedir demirli olduğuna bakma,
Kırarım tüm paslı zincirlerini
Seni seviyorum dersen bana…
Derin biz çizik atıyorum
Senden önceki yaşantıma,
Öylesine pike yaptın ki gönül limanıma,
Tüm pistleri uçuşa kapatmıştım oysa.
Yasaklamıştım bütün rüzgârları da,
Bu fırtına yoktu hesabımda.
Haydi, şimdi bana duymadığım bir makamda
Ama tam huzur notalarıyla
Değişik bir melodi dinlet.
Ya al seven kalbimin yarısını,
Ya da mahşerime kes bilet.
Sevginin tüm gücüyle
Yalvarıyorum ikimizin adına Yaratana,
Beni yeniden yarattı aşkın
Anlasana!
Sakın bir an bile uzak olma
Yüreğimin kapsama alanından,
Ve sakın yüreğimi acıtma.
Kelebek gibi gönüllü geldim ben
Ateşinde alev-alev yanmaya.
Hangi deli rüzgâr kıyabilir
Bu ateşi söndürüp, küllerini savurmaya?
Sorma bu şimşek de hangi buluttan çaktı diye
Işıkları yasaklama gözlerine
Buğulansa bile!
Sevgimi katık ettim kalan ömrüme,
Ne fark eder perde hep açık kalacaksa sahne,
Sonra, ben sevdim be arkadaş, ben sevdim, ben
Kime ne?
Kim hesap sorabilir sana tapulu gönlüme,
Kim yargılayabilir beni benden öte?
Aynalara yansıyan mutluluğuma sebep
Yılarca sana dilek tutmuşum hep,
Sana açmışım ellerimi duaya
Bırakma sakın bir başıma şu gıcık dünyaya.
En sıcak, en ateşli, en deli beni sar,
En uzun, en sevdalı, en içten bana bak,
Sensiz sanki umurumda mı yaşamak?
Say ki kalmışım çöl ortasında susuz,
Ne fark eder geceler uykulu, uykusuz.
Düşün ki her hücremle bir bende bin sen olmuşum,
Gönül pencereme konan en güzel kuşum.
Hala taze avuçlarımda bebeksi kokun,
Sadece yüreğinle yüreğime dokun.
Kırmızı güneşleri konuk ettin mi saçlarına,
Alevleri sardın mı gül kokulu koynuna,
Ayrı kaldığın her ana bin sitem bıraktın mı?
Ve her gece gemileri artarda yaktın mı?
Kırdın mı benim gibi
Sevdiğini göstermeyen aynaları,
Ruhuna saplandı mı can kırıkları?
Şimdi sen cennetimdesin,
Ben kapısında,
Başını bir kaldırıp baksana!
Bu yangın az bu yüreğe
Allah aşkına, deli-deli yaksana!
Murat Nail Güney
28.10.2010 İstanbul/ Kadıköy
Kayıt Tarihi : 21.11.2010 09:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bazen bir rüya içindeyken gerçekleri yaşadığımızı sanar duygularımıza gem vuramayız.Oysa oldukça kısa ve hüzünlü bir rüyadır yaşadıklarımız...Ardından da bu satırlar kalır geriye...Sevginin değerini bilemeyenlere sadakam olsun...
![Murat Nail Güney](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/11/21/sen-cennetimdesin-ben-kapisinda.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!