Sen çekip gidince bu sevda biter mi sandın?
Ben senden sonra, ben de beni bulamaz oldum.
Bendeki senin peşinden koşarken
Çok yoruldum… Ben artık bana uğrayamaz oldum.
Anılara sığınıp bir köşede Mecnun’a döndüm, kayboldum.
Kendime geldiğim anlarda zaman geçmiyor sanıp
Hatıralarınla kendimi avutup durdum.
Takvimlerden kopan sensiz yapraklarla yüzleşince kahroldum.
Sarardım, soldum; bir yaprak misali daldan kopup,
Rüzgârlarda sağa sola savruldum, durdum.
Sen çekip gidince bu sevda biter mi sandın?
Aldandın… Aldandın!
Aşkın yükünü tek başına taşımak kolay mı sandın?
Ben yandım… Ben yandım.
Anlatamadım özlemini, yokluğunu…
Kelimeler tükendi.
Bir köşeye buruşturup attığım kâğıtlara yazamadıklarım birikti.
Kara kalem isyanlarda, titreyen ellerimden kayıp gitti.
Senden sonrasını anlatamamaktan çok yoruldum…
Çok yoruldum.
Aşk, aşk severken gitmek miydi?
Yoksa… yoksa ardına bile bakmadan yürürken tükenip bitmek miydi?
Belki de gerçek olan;
Şiirler yazarken, sessizliğimin dili olan kalemim gibi
Kırılmayı beklemekti...
Sen çekip gidince bu sevda biter mi sandın?
Dön de bir bak, ben şimdi ne hâlde(y)im?
Anlatamıyorum sende kaybolan beni...
Ben deli miyim? Yoksa divane mi?
Sensiz kalan, titreyen elimdeki
Artık yazmayan kara kalemi de ben kırdım… Neyleyim?
Sevmek suç mu?
Eğer suçsa ve cezamız da kavuşamamaksa…
Ben artık bir serçenin gözyaşını akıttığı zamanın içindeyim.
Ve bu aşkın adı da “Efsane Aşk” olsun.
Bizi ayıranlara da unutmayın, söyleyin:
“Ben daha neyleyim?”
Kayıt Tarihi : 24.2.2025 02:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!