Sen bu şehre küsemezsin...
Yüreğinde taşıdığın bu aşk, yaralı bedenine kazındı.
Onurluydun, mağrur, gururlu.
Giderken yanına aldığın, yalnızca acılarındı.
Gözyaşlarını bile burada bıraktın.
Sen bu şehre küsemezsin...
Çocukça işlediğimiz bir suçtu bu aşk.
Gözlerimizde yalansız bakışlar.
Tek tanığımız;
Ellerimiz titremeden yürüdüğümüz, karanlığa bulaşmış yollar.
Sen bu şehre küsemezsin...
Çalıyorken hala sazlarda bizim türkülerimiz,
Dilimiz söylüyorsa en güzel aşk şiirlerini,
Hala halaydaysak omuz omuza.
Sen bu şehre küsemezsin...
Giderken dokunduğun bedenim saydamlaştı.
Yüreğimdeki seni herkes görüyor.
Bir korna sesi 'Hoşçakal 'diyor.
Hıçkırıkların gözlerini dolduruyor...
Sen bu şehre küsemezsin...
Otobüs camına koyduğun yastığın,
Başına küçük geliyor.
Klimanın düğmesini çeviriyorsun,
Saçların yüzünü hafif hafif okşuyor.
Ellerimi arıyorsun.
Başın boşluğa düşüyor.
Sen bu şehre küsemezsin...
Okuduğun kitapta,
Gözlerin gözlerime değiyor.
Her sayfada boğazına düğümleniyorum.
Kelimeler bu aşkın mevsimlerini anlatıyor.
Sen bu şehre küsemezsin...
Sevişmelerden sonra, sessizliğini paylaştığımız,
Perdesi örtük odaları,
Dışarda, simitçi bağırışlarının böldüğü düşleri,
Alnına konulmuş öpüşleri unutamazsın...
Sen bu şehre küsemezsin...
Kayıt Tarihi : 26.6.2002 23:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!