Her gün biraz daha ölüyorsun
Katillerin vitrinlerine sığmıyor
Sen bu değilsin İstanbul
Geçen gecelerin
Tutulan sözlerin, verilen yeminlerin
Sen bu değilsin İstanbul
Bir sultanın düşüydün sen
Dünyanın tek gözüydün sen
Sen bu değilsin İstanbul
Kıyılarında kandiller yanan şehir
Simaları delen Sultanahmet,
Musalla taşında sefil bir ceset
Şimdi kim edecek sana himmet
Sen bu değilsin İstanbul
Göz kapaklarımın altında ki şehir
Bir yanın eski bir yanın sefil
Bir yangın çıkar ahşap Veli Konağında yanarsın
Haliçten boğaza kadar için için kan ağlarsın
Gün olurda oturur şu surlara
Bu şehir ben miyim diye sorarsın
Sen bu değilsin İstanbul....
Topkapı da benliğini arar
Caddelerde utanır utanır ağlarsın
Sen bu değilsin İstanbul
Sen bir zamanların kravatlı şehri
Anadolu nun köyünden utanırdın
Bak şimdi kendine çırılçıplaksın
Bir zamanlar tarihi yazıyordun
Şimdi tarih seni yazıyor
Sen bu değilsin İstanbul
Başın göğe ermiş bu muydu muradın
Taş tuğlarla örülmüş suratın
Hani ömründen kayıp giden yıldızların
Tek tük kalmış dostların
Sen bu değilsin İstanbul
Önünde yok uzun yılların
Belki değişmeyecek bir tek adın
Bu diyar sen değilsin İstanbul......
Kayıt Tarihi : 4.3.2007 19:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!