Sen bir susun dünya üzerine serpiştirilmiş halinle
Ve göz ucundan ziyade görülecek haliyle
Nakış nakış işlenişin sol yanıma
Kavgalı ama gürültüsüz bir sesle her yerde yankılanan
Elim çeksem kanatlarım yok düşeceğim bir uçuruma
Elin çeksen yorgun bir yığınak yaşama dair aheste
Sana yüzlerce dilden kelimeler düşürsem dile kaleme
Yetmeyenin en yetmezi aslında sen bir susun
Rivayetler odur ki ateş közünde yıllanıp giden zamanlar boyu
Bir sıcaklıksın bütün üşümelere inat dik bir duruşla tenkitsiz
Kuranı açsam incili açsam ve tevratı okusam ne zaman
Sen dökülürsün ibranicelerden arapçalardan lisan önemsiz
Biliyorum kaçıncı asırdan kalma tanrısın ve tanrıça
Hem ne fark eder zaten var etmenin cins-iyet-i
Sen bir susun tanrılıktan tanrıçalığa içime düşen
Ve damla damla biriken taşan sığmayan şuncacık yüreğime
Kaldırabilsem sökebilsem yıldızları yerinden hunharca katledip
Bir daha senin adına sana taparcasına merhalesiz zamansız
Gök kuşağını adınla belime dolarım renk fark etmeksizin
Bir sobanın yanan odununda mazot dökülmüş haliyle fakirliğin deminde
Isınan o çocukların üşüyen ayak topukları gibi hissiz yokmuşcasına
Ama bir o kadar var sürünmeye inat varcasına yorgunluk uzağında
Dumanı tüten çaya ısınmak adına sarılıp inanmak gibi inançsın
Sen bir susun soğuması için su katılan berrak
Öten bir horoz sesinde zamanın vaktini derken aldırmasız
Kuşaklar arasında sürüklenen bir zamana ilaç ve dinçliksin
Anlatabilmek zor sen bir susun kafiyeli kafiyesiz yaşanmışlıkla
Düşsem kanasa dizlerim çamur deryasında üstüm başım batık
Kanlı dizlerime yüklenip doğrulurken iki elim yerde
O derin iç çekişsin şişip inen bir göğsün bütün noktalarında
Ciğerlerime dolansın içimde tutamayıp kimi zaman öfkeyle içimden taştığın
Bir rüzgarsın vadimin bütün mağaralarında yankı yapan
Yankılandıkça artan ve estikçe üstümden bir taşmışımçasına
Taşmışçasına tozumu öpen ve sevişen bütün yanlarımla
Sen bir susun bütün seraplara yeten fazlasıyla artan taşan
Oluk oluk vadimden gelip geçmeyen bir nehir yüzdüğüm koca bir okyanus
Kimi zamansa bir kova sığınılmış nefes almaya elverişli
Topraksın ekildiğim kovulduğum sığıntılaştığım ve öldüğüm
Bütün topraklara inat çamurumda susun buluttan düşmüş
7 düvelin yedisinde yediden yetmişe 7 milyarlık bir resmiyette
Gayrı resmi ve resmi ve aşina ve giz dolu bir yaşamsın
Güneşin yağmurun ve baharın ve eylülün hep tepeden vurduğu
Ama bulutlu ama serin ama sıcak bir iklimsin dört mevsimin yaşandığı
Uzaklaşmamış bir coğrafyasın mevsim bütünlüğünde kısık
Ve tüketilmemiş bir kültürsün hep yaşanması hayati
Bir meselesin bütün meselelerden uzak ama bir o kadar içinde
Bir o kadar su, sen bir susun sen bir susun
Kayıt Tarihi : 10.1.2021 22:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Reşat Öztoprak](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/10/sen-bir-su-sun.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!