Geçen bunca zamanın ardına sığınan görüntünle, tüm bakışlarımdan saklanan sadece hissettiğim yerdesin…
Biliyorum yine sesin o buğulu ses ve benim düşlediğim tüm görüntülerinin dışında farkındasızlıkla dolaştığım o kumsalın az ilerisinde, denizin son dalgasında adımladığım sahilin belki de çok yakınında, körfezin beri tarafında, adımladığım sahildeki martıların kanat çırpışlarının farkında bile değilsindir…
Bense acılanmaların sonuna doğru nefes almalarımın aksayan kısımlarında bile belki de beni hiç düşlemedin, düşlesen bile sana olan kırgınlığım artık telafi edilemeyecek boyutta iken seni sevmenin gerçeksizliğinde kayboluyor siluetim…
Boşa çiğnediğimiz zamanın rüzgârlı yolunda, dik yürümeye çalışıyorduk ve zorladıkça hayatın bu kısmındaki çıkışlarım, bedenimi çok eziciydi…
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,