Kahrolur zaman
Özlemle dağlanır yelkovan
Bir ince sızı olur akrep
Tutsak olur yürekte sevda
Perişan olur kendini ısıtamaz güneş
Kötü bir zamandır artık
Bir garip öykü olur aşkım
sen olmazsan gün yüzlüm sen olmazsan
Sen olmassan
Tadı olmaz yediğim yemeğin
Soluduğum hava zehirdir bana
Yem verdiğim kuşlar gelmez gayrı pencereme
Güvenparkta yaşam yoktur sensiz
Geride kalan eksoz dumanlarıdır çünkü,
tozdur, dumandır
Ağaç yoktur sen olmazsan
Kuşlar yoktur
Ellerini birbirine kenetleyerek gezen sevdalılar yoktur Güvenparkta
Umutla selamlamaz artık ağaçlar günü
Sevda direnci yaprakları ile özgür değillerdir artık
Sen olmassan ellerim kime dokunsun- söyle
Kimi ıslatsın dudaklarım, hangi gül teni
Hangi peri gelip öper
Gül kurusu dudakları ile dalını yanağından
Hangi baraj,hangi su, hangi kaynak
Sulayıpda tarlasını,can katar başak başak sevdasına
Hangi iri üzüm göz bakar göz bebeklerimi okşarcasına
Ben kime sevdam derim
Kime dokunurum, papatya tazeliğinde incitmeden
Kim oturur başını omzuma yaslayarak
Güvenparkta anıtı selamlayarak
Kimi uğurlarım dolmuş duraklarında
Kime el sallarım
Nemli gözlerle hasret hasret ardından
Sen olmazsan var olan yoktur
Dolu olan boştur
Yürünen yol yokuştur
Sen olmassan
Anlamı yoktur yaşamın
Cananı yoktur gayrı canın
Kendine hayrıda yoktur artık canın
Sen olmazsan gün yüzlüm
Sen olmazsan bilki
sen beni üzdün
Kayıt Tarihi : 18.6.2008 11:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!