Sen beni nasıl anlayacaksın ki?
Gündüzünde içini kemiren düşüncelerin varlığıyla yaşarken, gecesinde pusularını attığın düşmanlarının hayalleriyle hemhal oldun mu hiç? Gözlerini kapattığın gecenin sabahında uyumadan uyandın mı öfkeyle? Kendine küfrederken aynaya baktın mı? Aynadaki sana küfrederken tükürdün mü suratına? Yüzünü yıkadığın suda kendini boğmak isteyip, Yediğin yemeği kendine haram ettin mi hiç? Adımlarının santim yol aldırmadığı oldu mu sana? Yada koşarken hırladığını duydun mu hiç? Köpeğin dişlerini seyredip kalbine hançer sokmak geldi mi aklına? Yada kapan kurmayı düşündün mü bastığın yerlere. İçindeki düşmanınla yüzleştinmi hiç? Onu bitirmek için kendini öldürmeyi geçirdin mi aklından? Kabri düşünüp vazgeçişlerin oldu mu? ya da veremeyeceğin suallerinin fazlalığından caydın mı düşüncelerinden? Güvensizliğin herkese karşı olduğu zamanda herkesi hiç kimse olarak gördün mü? Yanına sokmadığın kendine bile mesafe koymuşken, kan bağlarını kesip akıtmak istedin mi ? Ölümün hakikatini bilip aslında ölümsüzlüğü arzularken, arzularının tek yolunun ölümle mümkün olduğunu anladın mı hiç? Ötesinden az da olsa haberin varken dünyanın, merhametlinin merhametine terk ettinmi kendini? Beni ben bile anlamak da zorlanırken,
Sen beni ölsen anlayamazsın...
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta