Sen benden bir söz iste, ben sana şiir olayım;
gecenin koynunda ürperen kalbine kandil olayım;
kıyıya varamayan yüreğe sabırdan iskele kurayım,
yönünü yitiren pusulana kuzey yıldızı koyayım.
Gözünün kenarındaki yaşa duru bir nehir olayım,
yatağını sakinleştiren uzun bir kıvrım olayım;
damladan göle açılan o ince yolu bulayım,
suyun hafızası gibi içini temiz kılalım.
Sen benden bir nefes iste, ben sana rüzgâr olayım;
perdeden içeri sessiz ferahlık taşıyayım,
kuru dalların arasından geçerken yaprak çoğaltayım,
yorgun akşamına serin bir yokuşu kolaylayayım.
Dersin ki ağır geldim, ben sana omuz olayım;
taşın altına giren sağlam eli çoğaltayım,
yol istersen, göğünde çizilmiş ince bir çizgi olayım,
adımın tökezlediği yerde zemini yumuşatayım.
Unuttum dersen, ben sana hatır olayım;
kapında bekleyen eski gülüşünü içeri çağırayım,
cebine çocukluğundan bir kıvılcım koyayım,
karanlıkta isimlerin tozunu üfleyip parlatayım.
Bahçe istersen, ben sana yağmur olayım;
kuruyan köklerine sessizce can bırakayım,
toprağın sabrına karışıp çekirdeğini ısıtayım,
mevsimi gelince dallarına meyve dayayayım.
Güven dersen, ben sana kilit değil, kapı olayım;
rüzgâra değil, gönle açık bir eşiği koruyayım,
içeri girenin gölgesini büyütmeyen bir ışık olayım,
kalanın adımlarına ev olmayı unutmayayım.
Sen benden bir söz iste, ben sana şiir olayım;
harflerini yan yana getirip bir avlu kurayım,
duvarını sessizlikten, kapısını merhametten yapayım,
içeri girince omzundan inen yükünü izleyip susturayım.
Gece uzarsa, gökyüzünden bir çizgi koparıp uzatayım;
yıldızların sabrıyla bakışını berrak kılalım,
uykuya yaslanan nabzına ince bir ritim bağlayayım,
sabahın ilk suyunda kalbini duru bırakalım.
Korkarsan, korkunun adını kısık bir sese çevireyim;
sana yaklaşırken sesi yumuşayan bir şarkı olayım,
üşürsen ince bir örtü, susarsan berrak bir ırmak olayım,
konuşmak yerine yanında kalan bir duruş olayım.
Sen benden bir söz iste, ben sana şiir olayım;
günün kenarına katlanmış huzuru cebine koyayım,
düşlerin kırılmasın diye yürüdüğün yere yumuşak toprak yayayım,
yorulduğun yerde adını güçle rüzgâra bırakayım.
Ve eğer hiçbir şey istemezsen de, yakınında su olayım;
dudak payını aşmayan berraklığıyla serin kalayım,
içindeki sükûneti çoğaltan küçük kaynak olayım,
gözlerinin içine bakınca, evine döndüğün o an olayım.
Sen benden bir söz iste, ben sana şiir olayım;
sen benden bir yol iste, ben sana yön olayı m.
Kalbinde hangi kıyı varsa, oraya ince bir köprü kurayım,
geçerken düşmeyesin diye adımlarına dua olayım.
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 02:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!