Hayat dört satıra sığar
özlemek, özlenmek, feragat ve aşk
her biri ayrı dünyalar
bütünleşik bildiğimiz
ve hayaller
ütopik hayaller...
Cıva gibi ağır
Tribu akşamlar
Tirimisu tatlar
İngiliz aşklar
Tribal enfeksiyonlar
ve yaralar ve yaralılar ve gözyaşı ve yalan
bütün tiyatral sahnelerde
Bırak kendini
aç yelkenlerini sormadan sorgulamadan
sadece dinle ve inan yarınlarına
bütünleşik ve sessiz gelecek yarınların
buna inan, buna inan ve bekle
sadece sabır sevgilim
ve seni dinleyecek ve anlayacak biri
sadece sabır
sadece sabır
içindeki çocuğu öldürmeden
ruhunu yormadan bekle
kaçma
saçlarını boyama
yüreğine damıtma
içini kanatma
sadece bekle
yeni umutları
yeşerecek tohumların
coşacak
umutla, sevgiyle, ilgiyle
Deli rüzgarlar saçlarına vurduğunda
yalandı yalan
Alp dağlarının ardındaki...
Alp'i Alp yapan Mezopotamya'nın gizemidir
O sularda
sadece o suların şeffaflığında bulmak istedim
akıyor, akıyor
akıyor renk değiştiren sular
Ey hüznün gizemli yüzü
duyarsızlaşmak mı?
Savaşmak mı seninle
ikisinin sonucuda belli
sonucu belli olan bir soru
ne kadar cevabını bulur
ve ne kadar yaşayabilir
ölüm sahnesindeki opera
Bir tarafım ölü toprak
diğeri ak
sana adanmayı bekleyen yaprak
ve beni sen eden yalnız çatlak
Kayıt Tarihi : 9.7.2008 12:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!