Sen bana geldiğinde Şiiri - Mehmet Sani ...

Mehmet Sani Özel
325

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sen bana geldiğinde

Sen bana geldiğinde ben sen olurum.,
Sen bana geldiğinde ben gövdene fistan olurum.,
Sen bana geldiğinde ben bir hiçken yoktan var olurum.,
Sen bana geldiğinde bahusus üzerine dulda, ebrar olurum.,
Sen bana geldiğinde ben bi karar.,
Sana vefada visal, yar olurum.,

Sen bana geldiğinde.,
İkimiz bir postuz, üstünde kim kıyam edecek?
Ne var ki, yalan dünyadayız düşler alabildiğince
Nasıl olsa hayat tekrar devam edecek..,

Sen bana geldiğinde vicahiye çevrilir gıyabi yüzüm
Sen bana geldiğinde çeşme gibidir sevinçten iki gözüm
Sen bana geldiğinde Rabb’i Telala ya şükür sözüm
Sen bana geldiğinde kuşkusuz özüne özümser özüm
Sen bana geldiğinde sönecek ateşim közüm
Sen bana geldiğinde istediğin cezayı verirsin
Sen bana geldiğinde dünyalar tatlısı
Gülistan ayaklarının altına serilsin
Sen bana geldiğinde benimsin..,

Sen bana geldiğinde.,
Bana ana şefkatiyle üfle, aksanım cemali ahsene yürüsün
Sen bana şahadet parmağınla dokun, bütün ayıplarım görünsün
Sen bana sitem et, şimdiden sonrada bu can cefa sürsün
Sen beni her daim sabrı kuşanmış er olarak görürsün
Sen o aklı selim, fikri hür vicdanı hürsün
Sen bahçenin en mutena yerindeki nadide gülsün
Sen goncanın aşkı bülbülsün..,

Sen bana geldiğinde.,
Azat edeceğim bütün düşünen hayvanları
Yerin en dibine gömmeli, Hamza’nın Şehit olduğu anları
Göz yaşına sulamalı kılıç yaralarını ve vahşi kanları
İncitmeden dudaklarından duru sözlü insanları
Görebilene dek hak yoluna çağıran mihmandarı
Korkmadan dağıtmalı maraz keş efkarı
Güçlü ve zayıfın müşterek kararı
Bir el bir meşru birliktelik için
Elma dilmeli..,

Sen bana gelmeden önce.,
Dilimin kemiği vardı, dünyaya taptı diye etinden soyulmuş
Düşlerindeki harabelerde cesedini gördü, gözleri oyulmuş
Öyle ki, üç koyunu güdemedi mecnun, yurdundan kovulmuş
Haber geldi; Fırat’ın kenarında kuzular kurda boğulmuş
Hiddetlendiğim anda, biçareyi mağdur eden afatlardan
Süleyman’ın askerleri indi, rüzgar kanatlı atlardan
Ve bir yetim inledi diye binlerce şehit, tarihteki serhatlardan
Çırpınıp çıkmaya çalıştım, üzerime bulaşan berbatlardan
Hikayenin en iyisi hakkı buyurmalı değil mi?
Öfkesini yutan kahraman, melek olmalı..,

Sen gelmeden önce.,
Gökteki yıldızlara dua ektim tek tek.,
Sen geldiğinde ilk işin o olsun, ne olur?
Üzerimden şu ölü toprağını bir kenara çek
Uzakta bırakılan bildikler, zamana zeyil olur
Unutulmuş tebessüm yoktur hafızamda, bir tek
En baba gündüz bile nihayetinde, leyl olur
Ve hala eşiğindeyim, ümitle korkuyla
Önü kesilemeyecek ölümün
Sen gel, lahavle çek..,

Sen gelmeden önce.,
Şöyle bir nazar ettim, üç beş kömür gözlüye
Sadece susmak düştü payıma, güzellik görücüye
Bir çocuk tokat yedi, annesini üzdü diye
Sonra sarılıp kucakladı, yavrum diye diye
Sordum kendi kendime; Bu acele hiddet niye?
Anladım,i kalbi dize getirecek olan aşk!
Ve yine olacak, kalbur üstü sevişmeler
Yine birbirinden esinlenecek insan..,

Sen gelince saksıda gelincikler türeyecek
Senin gülmediğine hiçbir yaprak yeltenip gülmeyecek
Sular aşacak bendi ve sevinç kaplayacak koca kenti
Güzelliği kan renginde besleyip resmedecek lale
Cevaplar merhametle mukabelede iken her suale
Fırlayıp gerçeğe dönecek, uykudaki istihare..,

Sen bana gelebildiğince.,
Gel, önümde açılan her kapıdan
Güher üfler badehu gevher çiğnerim
Tüyleri dökülmesinin şeftalinin, alem sağ olsun
Senin geleceğini söyleyen kelam yazan kalem sağ olsun
İla-yı kelimetullahın rengini çaldık tülbendimize
Elimizde dilimizde ne varsa, lazım olana verdik
Kimsenin gözü olacağı kalmadı kendimize
Bir tek kıyamete iman bohçası derdik
Korkmadık, korkmayacağız
Kefende ne arasın cep? ..

Sen bana geldiğinde nihayet.,
Susmayanlar afili takımından olacaktır
Surlar bütün kapılarını açacak, herkes sevdiğini bulacaktır
Dost dediğin; Sarıldığında yüz güldüren kucaktır
Üzülme, kayıp değerler aslını bulacaktır
Yeter ki, yarden geçilmesin
Serde Hakka dönerken
Gönlümüzün kiriyle..,

Mehmet Sani Özel
31.07.2007

Mehmet Sani Özel
Kayıt Tarihi : 1.8.2007 17:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sen gelince saksıda gelincikler türeyecek Senin gülmediğine hiçbir yaprak yeltenip gülmeyecek Sular aşacak bendi ve sevinç kaplayacak koca kenti Güzelliği kan renginde besleyip resmedecek lale Cevaplar merhametle mukabelede iken her suale Fırlayıp gerçeğe dönecek, uykudaki istihare..,

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Sani Özel