Kaldırmış burnunu yele değiyor
Boynunda gravat bele değiyor.
Açsam ağzım, sözüm ele değiyor,
Ben demiyem beyim sen anla gayrı...
Ankara'dan mühür ele geçince
Birde kıyısından koltuk seçince
Habis ağzı besmeleyi çekince
Ben demiyem beyim sen anla gayrı...
Çoktur sözü kırk martaval öttürür
Kırk çobana tek bir koyun güttürür
Fitne ataşından duman tüttürür
Ben demiyem beyim sen anla gayrı...
Yoktur gücü hep zayıfla uğraşır
Höt deyince öd pisliğe bulaşır
Böylesine bilmem ne söz yaraşır,
Ben demiyem beyim sen anla gayrı...
Saldırır "çok"dan destek bulunca
Kıstırır kuyruğun sen dik durunca
Ağzım dolu yordamınca yolunca
Ben demiyem beyim sen anla gayrı...
Ota çöpe toplantıya çağırır
Fikri yoktur en çok kendi bağırır
Zor görünce hemen nasıl kıvırır
Ben demiyem beyim sen anla gayrı...
Benim sözüm ne şuna, ne de bunadır
Her kim alır üstüne, tamda onadır
Hakkın sillesi kimden yanadır
Ben demiyem beyim sen anla gayrı...
Kaynar kazan söz demini alınca
Yutamazsın dil ucuna varınca
En doğrusu usulünce sorunca
Ben bu kadar deyim, sen anla gayrı...
Molla Mustafa
21 Kasım 2019
Sydney
Kayıt Tarihi : 29.11.2019 02:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!