Sen aldığım en güzel habersin tanrıdan
Ne ekmek ne su ne bu çizgiler yüzümde
Dilim dönse şiir olmazdın ya
Güldürmeyen Allah gülüşünü yaratmış işte
Yüzünü yörüngemden ayırma ikiyi de birden
Bak hüzüngâhımda bir derviş seni dönüyor içimde
Sen aldığım en güzel habersin tanrıdan
Ne akıl ne ruh ne kuyruğu kedilerin
Ellerini sevebileceğim bir yere koy sen
Saçlarını beyaza ben boyamalıyım
Kaç eylül götürüyor bir sustuğun ah bilsen
Bilsem bir intihara kaç haziransığdırmalıyım
Sen aldığım en güzel habersin tanrıdan
Ne Hegel ne Pisagor ne rubaileri Hayyam’ın
Bozuşundan belliydi de kuramayacağın cümleler
En sevdiğim şair bu duygusuzluğun senin
Matematiği bile yüksek duygularımdaki deplasenin
Gölgen düşüyor ne yapsam olduğum tarafına denklemin
Sen aldığım en güzel habersin tanrıdan
Ne Münster ne Suşehri ne de yokuşu Barbaros’un
Yürürken yorulduğun yere kadar caddelerim
Güzelse sigaram sen öksürene kadar
Cimriliğim tutar sen azalmışsan
Üç beş adımın hesabını yaparım
Bensiz yürüyorsan sensiz yürüyorsam
Kahrolsun randevuları kapitalist meydanların
Bu zararına kavuşmayı bana gelişinden vermiyorsam
Sen aldığım en güzel habersin tanrıdan
Ne Raskolnikov ne Selim Işık ne de Leman fena halde
Bütçesi yetişmemiş film gibi göz bebeğinde yansımam
Bir roman yarım kalmış kahramanları bin pişman
Kelimeler düşman tariflere sözlüklere düşman
Nihayet bir çift dudak gibi kapağımda iki paslı jilet
Sebebim bir öpücüğün olmalıhikâyemi tamamlayan
Bir bulanık şehvet ve birazı et dudaklarının gerisi nefret
Kayıt Tarihi : 13.8.2016 18:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!