Bu sana yazdığım son ağıt, son isyan..
Belkide bir vasiyet, sen nasıl anlarsan..
Bu sensiz, şarkımızı ilk dinleyişim..
Bir yandan üşüyor gibiyim,
Bir yandan da parsel parsel parçalanıyor yüreğim..
Dalıp dalıp giden bilinmez sensizliklere,
Ne titreyen ellerimde unuttuğum sigaradan haberim oluyor,
Nede yanaklarımdan akan asilce yaşlardan..
Hani ben ağlıyorum ağlamasına da,
Şarkımızı dinlerken sen ağlama...
Bir vasiyet, bir veda ve ölüme beş kala misali,
Bu satırlar yüreğimden, ağıtlar eşliğinden dökülürken..
Ben den kaç şehir, kaç gece uzaktasındır diye,
Dalıp dalıp gidiyorum arada bir..
Ne kadar yaksa da yüreğimi, geri dönüşü olmayan bu gerçek..!
Bir yandan yazmaya devam ediyorum, seni ve sensizlik teki beni..
Hani ben yazarken ağlıyorum ağlamasına da,
Sen, sen okurken ağlama...
Senden sonra,
Ne uyumasını becerebildim, nede uyanmasını..
Hani yalan söylememek gerekirse,
Senden sonra yatağımızda hiç uyumadım..
Neden mi..!
Çünkü,
Kokun bahane oluyordu ağlamama..
Boş yastığı görmek,
Dinamit misali düşüyor varlığıma..
Ve dayanılmaz bir acı saplanıyor varlığıma..
Asil ve sessizce ağlıyorum gece olunca..
Hani ben ağlıyorum ağlamasına da,
Sen sakın ola ki ağlama...
Şimdi sen yoksun ya,
Ayrıldık demeye dilim varmıyor,
Seni unutabilmek için,
Kaç gecenin sabahında,
Üşüyen sokak lambaları altında nasip değilmiş derken,
Kendimi, yüreğimi kaybettim..
Sessiz ve asilce kaç kez ağladım bilinmez..
Ben ağladım ağlamasına da,
Sen sakın ola ki ağlama...
Kayıt Tarihi : 12.7.2015 21:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!