Şeydasıydı ömrümün
büyülü ve kara sevdalı,
paslı öyküsü – nü
ben bütün hayatımı sana yazdırdım
bir sis gibi serildi aramıza,
seni bana, beni sana gecikmiş kılan bütün nedenlerim
küçümsediğim dünya
korkularım
yıldızlı bir gece,
sana anlamını veren, kendime attığım bütün yalanlar
hayatta, aşk gibi güldü bana
neredesin ya güzelim
içim de bir sen varsın da,
karşı vaha da,
koynum da,
resmin aslı sen nerdesin
bir soru düşer aklıma,merak düşer
sen olurum
bir çocuk koşar, bir yıldız kayar,
bir kadın üşür,
sen olurum
simge, büyü ve ayin
ben nerdeyim ya güzelim, ben neyim
bir sözle bağladım kendimi sana
ay ve nur
mavi ve sarı
alkol ve tütün kokar tapınağım
ibadeti susmak olan teoloji
sen ömrümün günahı
ardından gizemli bir bulmaca
yanıtsız bir sürü soru bıraktın bana
bilirsin, aşk da tanrı gibidir sorgulanmaz
mistik bir fahişe
masalsı bir başkaldırırdır.
Tenimiz de izi kaldı içinden geçtiğimiz iklimlerin
ıslandığımz yağmur,
büründüğümüz sis,
karıştığımız orman
herşey ama herşey,şimdi bize yoksuluğumuzu hatırlatıyor,
yanlızlığımızı
yüzümüzü gizlediğimiz vadilere benziyoruz zamanla,
derin ve ıssız
yaralarımızdan tanıyorlar,
geçmişimizi ele veriyor kimsesizliğimiz
efsane gerçek oluyor.
tılsım tamamlanıyor
yüsük ve kaos
yeniden bölüştürülüyor kıtalar
uzak ufuklar
dipsiz denizlere düşüyoruz
diller ayrıştırılıyor yeniden
parçalanıyoruz.
dokunmadan geçiyoruz zamana
unutuluyor acılarımız
tekrar anlaşılmaz kılıyor bizi
ikimiz de biliriz ama söylemeyiz
an gelir
bir deneyimin ardından gidersin
öyle tutkulu ve öyle yanlız
çalar seni ben den istanbul
yitersin
yine de kızamam sana sevgilim
çünkü çok mahsum kalır bana yaptıkalrın
hayatla kıyaslandığın da
ben bütün hayatımı sana yazdırmış olsam da
EYLÜL 2002
SIYAR OISIKLAR
Kayıt Tarihi : 27.8.2005 14:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!