Fil unutmaz derisini delen mızrağı,
Katır sırtındaki izini kırbacın,
Öküz tekmeyi.
Sen unutursun sen!
Sen unutursun, unutur yediğin tokatı yine yer, yine yer.
Yine kızarır ensen.
Takılıp peşine katilinin, gidersin ardından tin tin!
Sonra zannedersin ki kendin istiyorsun böyle acı çekmeyi, böyle ölmeyi.
Kendin.
Ve kanın içinde yüzsen de ne ala.
Ulaşamaz her ele elin.
Ulaşamazsın şaraba ve ete de.
Sen evet sen!
Gülerek gidersin öbür dünyaya da,
Gideceğine inandığın cennete de.
Kazar çukurunu bir kepçe, bileklerinde binbir çeşit görünmez kelepçe.
Yatar, gömülür toptan toprağa,
Onlarcasın, yüzlercesin, binlerce.
Dökülen yapraklar gibi sararıp, kupkuru.
Zamansız rüzgarlarda dağılıp savrulup, kaybolup gidersin.
Başkası değil sen, evet sen!
Sevginin yanında duruyor öfken, kinin.
Senin bu toprak, bu su, bu yağmur sonrası gelen toprak kokusu.
Şehirlerde sıralanmış makinan senin, köyde toprak ve tonla ekinin de.
Ah bir bilsen.
Bekir Dalkıç
Kayıt Tarihi : 26.6.2021 21:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!