Otuz yıl önceydi kaybettik Seni
Ölmeden ölmenin burhanıydın Sen
Oğullar, torunlar hep arar Seni
Mana ikliminin devranıydın Sen
Okurdun Kur’an-ı Sen Usulünce
Mutluluk yayardı yüzün gülünce
Feth olur kapılar dua dilince
Hikmet mektebinin irfanıydın Sen
Nur-i ilahidir gönlünde ürün
Tüm ihtişamınla ihrama bürün
Sekinet halinle celalli görün
Ahlakın, edebin erkânıydın Sen
Gördüğün İnsanlar hayrette olur
Gittiğin haneler bereket bulur
Kime dua etsen esenlik bulur
Ehli marifetin hayranıydın Sen
Hastalara şifa, mazluma yoldaş
Fakirlere cömert, yetime koldaş
Çocuklara hoca, komşuya haldaş
Gördüğün her canın cananıydın Sen
Şeyh Ahmet Rufai ehlidilimiz
Nurludur, Feyizli, sırlı dilimiz
Delailül Hayrat olur halimiz
Berzenci kolunun nuranıydın Sen
Annen Yosma Hanım, Baban Hüseyin
Mehmet, Ahmet senin can ağabeyin
Safire, Nigar ablan Fadime deyin
Neslin taşıyıcı güm anıydın Sen
Kabrinin yanında metfundur eşin
Hem Amcanın oğlu hem de sırdaşın
Altmış yıl yastığa koymuşun başın
Abdussamet beyin sultanıydın Sen
Vahdettin, İlhami Senin göz nurun
Hafız Bilal olmuş senin gururun
Zeki ve Bekir den siz Onu sorun
Alirza, Osman’ın cinanıydın Sen
Bilaloğlu bilir dem geceleri
Okur tesbihatı dil heceleri
Akıl çözmez belli bilmeceleri
Rahmet pınarının nihanıydın Sen BABAANNEMİN RUHUNA İTHAF OLUNUR
Kayıt Tarihi : 28.3.2018 00:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!