SEN
Devir böyle gelmiş sabittir sanma
değişen sistemleri bilmelisin sen
Mazlumun gözünden akan yaşlara
çareler arayıp bulmalısın sen
Gerçek tarafsız yaklaşımlarla
mikropları arayıp bulmalısın sen
Tabuları yıkıp ilmi metodla
yaraları peşpeşe sarmalısın sen
İster ortaokulda genç bir kız ol
ister harpokulunda delikanlı sen
Hürriyete dönük dikenli yolu
küheylanca aşarak geçmelisin sen
Bir varmış bir yokmuşla oyalanma
Ferhat gibi dağları delmelisin sen
İnsanı yüceltme uğraşısında
Yunus gibi sırr-ı aşka ermelisin sen
Osman KILIÇKIRAN
Osman Kılıçkıran
Kayıt Tarihi : 9.1.2018 00:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
SEN şiiri ile ilgili sorulara verdiğim cevabı aşağıya alıyorum. Bunun şiirin anlaşılmasında kolaylık sağlıyabileceği inancındayım: “SEN” başlıklı şiirde geçen ‘sırr-ı aşka ermelisin sen’ ifadesinin anlamının; aşkın sırrına ermelisin sen olduğunu söyleyebiliriz. Mevzuuyu genişletmeden şairle ilgili bazı hususları hatırlatmakta fayda var. UNESCO’nun. adına yıl tahsis ettiği Yunus Emre hakkında kesin iddialarda bulunabilecek kadar bilgi sahibi değilim . Bu. Şiir 1970’li yıllarda yayınlandı. O yıllarda öğrenci olduğum için, yeterince okuma yapamamıştım. Şimdi bile Yunus Emre’nin insan, tabiat, toplum, devlet, din, iktisat, adalet, savaş, barış, sevgi, refret, baskı, hürriyet vs. hakkındaki görüşlerini doğru olarak bildiğimizi söylemek zor. Bir kaç uzmanını hafızasında yer bulmuş olabilir. Bir kere, Che Guvera’nın bütün eserlerinin rahat bulunduğu Türkiye’de, Yunus’ un bütün kitaplarını bulmak zor. O zaman şiirde neden bahsettin diye bir soru akla gelebilir. Hakikat yukardaki olsa da, bizimde okuduklarmız, duyduklarımız var. Her kitapçıda Yunus’ a ait bir çalışma bulunabilir. Bunlar bilinen şiirlerinin tekrarları gibi olsa da insana fikir vermektedir. Anladığım kadarıyla Yunus bütün semavi dinleri ve onun peygamberlerini tanımaktadır. Hz. Allah’ı ve Muhammed’i sevmekte ve saygı duymuktadır. ‘Su sırrı ne bilsin usanlar uyalar’, “ben Dost ile Dost olmuşam, kimseler dost olmaz bana”, ” aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni”. ifadelerini kullanıyor. Yunus “Dost”, “Sevgili”, Çalap” gibi kelimeleri Allah için kullanıyor. Kalbi Dostun, Çalab’ın evi gibi görüyor. Bu nedenlede kalp kıranları Allah’ın evini yıkmış gibi anlatıyor. Sevgiden bahsediyor. yanız Yunus’ taki sevgi alımlı bir genç kıza duyulan sevgi değil, daha kuşatıcı sevgidir. Allah’ı seven yarattıklarını da sever. Dolayısıyla bu kapsamına kadın, erkek, çocuklar da girer. “Güzeli görmek ( ) sizde. bir türlü, bizde bir türlü ” diyerek farkı vurgulamıştır.. Aşksız, sevgisiz kalbi taşa benzetiyor. Kişi istediği kadar hacca gitsin, kalbinde sevgi yoksa, gönül kırıyorsa ” iki cihan bedbahtıdır” vurgusunu yapıyor.Bir şiirinde ” gönül Çalab’ın tahtı / Çalap gönüle baktı / İki cihan bedbahtı / kim gönül yıkar ise” diyor. Yunus yaratılmışların hepsinin mantıklı bir nedeninin olduğunu varsayıyor gibidir. Dünyadaki her şeyi Allah insanlar için yarattığından, acı, ızdırap ve rahatsızlık veren şeyleri, mahlükatları da yaratmıştır. Rahatlık, keyf veren şeyler gibi ,onları segili Allah yarattığı için hoşgörüyle karşılıyor. “Yaradılanı hoş gördük/ Yadadandan ötürü” diyor. Politik bir amaç gütmediğini, savaştan. değil barıştan yana olduğunu, ifade ediyor. Yetmiş iki millete aynı gözle bakmayanın evliya bile olsa kıymetinin olmadığını ima ediyor. Yazdıklarındn dolayı kendini de uyarıyor. “Eğri büğrü” yani delilsiz, yanlış, hatalı sözler söyleme, bjr Molla Kasım gelip senden hesabını sorar diyor. Özetle yaratılmış herşeyin biz insanlar için olduğunu, onları yaratıcı Allah için sevmeyi, kavga yapmamayı , kalp kırmamayı, “düşmanımız kindir bizim” diyerek kin tutmamayı öneriyor
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!