Sen yasak elmanın ötesinde bir çağdan kalma eskimeye yüz tutmuş bir kitabın sayfalarındaki silik yazıların gizemi.
Sen şubat soğunun tutsak aldığı köyün taştan
duvarlarını ısıtan şöminenin kıvılcımlar saçan ateşi.
Sen Picasso'nun bilinmeyen saklı yüzler tablosundaki sözcüklerin resmi.
Sen adını bile bilmediği renklerin ahengine kapılmış körün gelen bahara seyri.
Sen haram hükmünü giymemiş yıllanmış bir şarabın tadındaki bir bakirenin teninden süzülüp karışan teri.
Sen zamanın büyütemediği gülüşlerinde toprağın yeşerdiği anılardaki çocuğun özlemi.
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Devamını Oku
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta