Ben ezan çiçeğiydim sesini duyduğumda açardım
sen nehire ulaşacak su gibi benden kaçardın
ekmeğimdin suyumdun nefesimdin canımdın
ben sana kara çalıydım serserindim aptalandım
binbir türlü nazını nasıl çektim bilirsin
ne umut gönderirsin ne de kendin gelirsin
dünyada senden başka yoktu benim hevesim
gönlümde sevdan vardı dilimde senin ismin
dünyama güneş değil doğan senin yüzündü
oysa senin verdiğin hep kederdi hüzündü
bu aşka bir sorsunlar aşıklar dehasına
seni öyle sevmişim canımın pahasına
bu çağda böyle sevmek akıllara zarardır
sen yoksan kollarımda dünya bana çok dardır
yazık ettik bu aşka hemde eller sözüyle
dönüp maziye bir bak şöyle gönül gözüyle
ne yeminler etmiştin sevdanın üzerine
hasret rüzgarı eser o sevdanın yerine
kendime bile şimdi geçmez oldu tek sözüm
benliğimi sarmışsın sen olmuş benim özüm
ben nasıl bitiyorsam sana özlem çekerek
sende tüken ben gibi dert içinde yüzerek
bu sana bitmeyen sevgimin intizarı
güneş elbet eritir dağ gibi duran karı
göreceğim muhakkak bir gün acizliğini
ben saracağım ben her yerini zerreni
zaman bu belli olmaz döndükçe döner çarkı
kurtların sofrasında görürsün ince farkı
mazlumun bedduası deler çelik kalkanı
dünyadır bu güzelim rezil eder sultanı
Kayıt Tarihi : 16.11.2006 10:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/16/sen-1085.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!