sormayın ah eden kimdir
vurulmuş, kan içinde
gözleri açık giden kimdir
bir kız gelir, görür belki ağlayarak
Ay toplar yıldızlarını bir bir
Sonsuz karanlıklar tufanı o an
Boş direniştir, son titreyiştir
Dişler arasında köpükleşir yaşam
Ki, sımsıkı sarıldığımız yaşam
Annem; sakın ola ki arkası sana dönük olanı
vurmayasın ey oğul, derdi.
Vurmadım, bu yüzden hep sırtımdan vuruldum
Annem; boğulacaksan büyük denizde boğul
ey oğul, derdi.
Temmuz'larda aşkından sarhoş olan o
Kış'larda sana güllerle gelen o
Yağmur bulutlarında senin kokun
Bir rüzgar olup estin , gittin
Götürdün havayı suyu toprağı
Uçup giden dönmeyen
Yuvadan uzak ölen kuş gibi
Ölü gelmez sana
Okunmamış asrın kutsal şiiriyle
Uzaklarda.
Paylaşılmamış acılar sende
Sen de bu yana dön, salma iniltilerini ötelere
Göster kanayan kalbini, göster
Soğuk bir ay dolanmıştır yarana
Kanın sessiz bir bulut gibi kayıyor ötelere
İç çığlıklar başlardı göründüğün yerde
Saçlarını yan taramış delikanlılar
İnanmış müritler gibi ağlardı aşktan
Yalnızlığımın tecrit hücresinde
Seni düşlerdim ben de
Titriyor anılar mavi sularda
Yalnızlık rüzgarı eser, sesim üşür
Kırılıyor sabahların kanatları heey!
Çığlıklarım düşüyor turuncu akşamlara
seksek oynardık ayışığında
duvar diplerinde
koşardık, kovalardık birbirimizi
bir ev vardı yıkık dökük
penceresi kırık
Anılarımın anayurduna gittim
İlk durakta burkuldu içim
Erik ağaçların bahçesinde
Yalnızlığın rengini gördüm
Şimdi hüzündür dalga dalga
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!