Mevlana dedi: "Aşk, öyle bir deniz ki,
Ne kadar kaybetsen, yine de bulursun kendini."
Şems ekledi: "Aşk, yokluğun sesidir,
Var olan her şey, yokluğun nefesidir."
Mevlana sordu: "Ey Şems, aşkın hakikati nedir?"
Şems cevapladı: "Hakikat, ‘ben’i terk etmektir.
Aşk, ‘sen’ değil, ‘O’ olmaktır.
Fenâ fillah, bekâ billah…
Yok ol ki, var olasın."
Mevlana iç çekti: "Peki ya nefis? Engel değil midir?"
Şems tebessüm etti: "Nefis, aşkın aynasıdır.
Kendini görür, kendini bilirsin.
Aşk, nefsi eritendir,
Tıpkı mumun ışığı gibi,
Kendini yakarak aydınlatır."
Mevlana sordu: "Öyleyse aşk, vuslata ermek midir?"
Şems başını salladı: "Vuslat, zaten seninledir.
Aşk, yol değil, yolcudur.
Sen, hep ‘O’na gidersin,
Ama bilmezsin ki, ‘O’, zaten sendedir."
Mevlana sustu, kalbi huzurla doldu.
Şems’in sözleri, aşkın sırrını açmıştı:
"Aşk, birliğe ermektir,
Ve birlik, her şeyin özüdür."
Hatem Çetinkaya
Kayıt Tarihi : 14.2.2025 14:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!