döküldü yollar önüme başak başak
güne bakanlar sırdaşım
uçurtmalara değsin gözüm
tütün sarısı parmaklarımda
yatkın yüreğini hissetmeliyim
ve isyana hazır bir tabur bulut
Hiç bitmez bu
“Bir daha ki sefere”ler
Ne zaman ki gelir
Beklenen o sefer
Başlar o anda bütün diğer seferler
sesinde sarılırım düşlere
düşlerimde üşürüm
bir ağaç gölgesi gibi
sıcağımı kesen,
yüce bir çınardır
dibinde uyuyakaldığım.
hani anlar vardır, yaşarken nasıl zor gelir insana
hani aylar vardır, geçmez sen içindeyken
hani bir yer vardır, Orhan Veli’nin bildiği
orada her şeyin söylenebildiği...
hani bazı sözler vardır, söylenmesi çok zor
söylense de herkesin anlayamadığı sözler
Niye ağlarsın,
Soramam ki, bilirim anlatmazsın
bir kalem elindedir,
Bir el başında,
Yazarsın ama, okutmazsın.
Korkularını gizlemek istersin bazen,
Çekingenliğini, bakışlarının altına sürme gibi çekersin
Sen görülmemesini arzularken, gün gibi aşikardır
Unutma, güneşi cebinde saklayamazsın...
Yaşamla mücadele ederken, hayatı suçlama
Türkülerde sevdim ben seni,
Halaylarda, çifte tellide
Ellerini birbirine vuruşunu, oynamanı
İmalı imalı bakışını, çatık kaşlarını
Olduğun gibi olmanı, sevdim ben senin
Gözlerimde başlar, benim mevsimlerim
Aylardan sonbahar sonrası,
Kaşlarımdan Kasım akıyor gözlere
Ben doğuyorum anamdan
Acı vererek çığlıklara...
Gözlerinin rengine vurgunum
Kara değil, mavi değil
Yosun yeşili hiç değil,
Aşık oldum gözlerine
Rengi ela değil.
Sorarım her eylül akşamında
Kasım nerelerdedir?
Her yılın, Kasım aylarında sorarım anama
Doğduğum günün gecesi de var mıdır?
Ya da sabahı olmayan bir gece miydi?
Yağmur yağıyor muydu, yerde kar mı vardı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!