Semir Rende: Hayatı, Biyografisi, Eserle ...

1962'de farklı dil,din,ırk ve kültürlerin bir arada yaşadığı ve köklü bir uygarlık geçmişine sahip Antakya'da doğmuş ve büyümüş olmayı; sevgi,merhamet,hoşgörü ve adalet anlayışının temellendirilmesinde önemli bir etken olarak görür.Her türden farklılığı ve çeşitliliği bir kültürel zenginlik olarak değerlendirir.

Lise öğrenimi dahil temel öğrenimini Antakya'da yapar.Üniversite öğrenimini İstanbul'da(İÜ.Fen.Fak.Mat.Böl.2 yıl) ve İzmir'de (DEÜ.İİBF.Maliye) tamamlar.Yüksek öğrenim sürecinde,çeşitli işlerde çalışır.
1985 yılından bugüne İzmir'de yaşamayı sürdürmekte ve kendine ait bir işletmede işini sürdürmektedir.

Uzakdoğu savunma sanatlarına özel bir ilgisi olan şair,otuz yılı aşkın zamandır,felsefi alt yapısı ile fiilen bu sanatları yapıyor.
Şiir,deneme,roman yazıyor.
Saz çalıyor,özgün beste yapıyor.
Evli ve iki çocuk babası.

İnsanın en önemli görevlerinden birincisinin,kişisel yeteneklerini keşfetmek ve geliştirmek olduğunu düşünen şair,kendi iç dünyasını,isteklerini,yeteneneklerini keşfedemeyenlerin toplumsal duyarlılığının da yeterince gelişemeyeceğini ve yaşamsal duruşlarının sağlıklı olmayacağını düşünüyor.

'İnsanların tutarlılıklarının ölçüsü,sözleri-düşünceleri ve davranışlarının uyumundadır'saptamasından hareketle,tutarlı yaşamayı önemsiyor.
Saygıdan söz edildiğinde ölçüyü,başka düşünceye,yaşam tarzına,dile,dine,ırka,cinsiyete,tercihe,emeğe...yaklaşım ile değerlendiriyor.
Sevgiden söz edildiğinde,doğaya,hayvanlara,her cinsten ve yaştan insana yaklaşım tarzı ve haklara saygı ile değerlendiriyor.
Bireysel gelişimin toplumsal gelişimle sıkı bir bağ içinde olduğunu; gelişmemiş bir toplumda gelişmiş birey olmanın ancak çok özel çaba ile olabileceğini ve bunu başarabilmenin kolay olmadığını biliyor.Bu bağlamda,sosyal devlet anlayışını çok önemsiyor.
Sanatın,estetiğin,sporun ruhsal gelişimle ilgili olduğunu ve ruhsal gelişimin ekonomik koşullarla bağlantılı olması yanısıra,temelinde hümanizm,merhamet,adalet olan eğitimle,bilinçle birebir bağlantılı olduğunu savunuyor.

Şiir,yaşamın bütünlüğünden beslenir.İnsanın var olduğu her yer,zaman ve boyutta insanla,doğayla ilgili ve ilintili her şey şiir alanına girer.Şiir,insana,doğaya,yaşama ait olanı- bütünsel bir tekillik içinde- duygu ve estetikle işleyerek sunar.
Bu bağlamda Şair'in tek bir alanı olamaz.İnsan tek boyutlu değilse,şiir de tek boyutlu olamaz.Yaşam tek yönlü değilse,şiir de tek yönlü,tek biçemli olamaz.
Şiir,hem toplumsaldır hem bireyseldir.Gerçekçi olduğu gibi gerçek üstüdür de.Fakat en önemli yanı sevgiyi ve barışı haykırmasıdır.
Şairi şair yapan en önemli ögelerden biri toplumsal yaklaşımı yanısıra bireysel hayali,imgelemi ve duygu-düşünce duyarlılığıdır.Şair aslında,aykırı insandır.Her şair bir eylemlilik içindedir.Fiziksel eylemliliği zayıf olan şairde bile ruhsal bir eylemlilik ve çevreye,topluma,ahlaka,yerleşik düşünceye,aşka...aykırı bir yan vardır.Aykırılığın kendisi bir şairsel eylemlilik türüdür.Aykırılık kültürel değişim ve gelişimle bağlantılıdır.
Bir ülkede okumak,yazmak kültürel düzeyin göstergelerinden biridir.Şiir okuyan,yazan insan sayısı arttıkça,paylaşım,
sevgi,adalet,merhamet,hoşgörü de de artış olur.
Bu anlamda,her yazma çabası önemsenmelidir.
Fakat,kendini şair olarak niteleyenlerin,sürekli bir bilgi edinme,araştırma,sorgulama,düşünme ve okuma zorunlulukları vardır.

Eserleri

Sonsuzluğun sınırında -Şiir 2002,Yüreğim dilsiz bir çığlık-Şiir 2006