tökezlerdi söz
kan saatleri arardık Buhara Kapısında
taş suskunluğuna akardı su
yazının aksakallı melekleri
erguvanın gizini kovalar
korkusuzluğu hatırlatırdı Nişaburlu
sorardık:
nasıl kaynaşır
akreple yılan
ve tecrit
denizin komşusu olur mu?
sonrası
cinnet!
bileyi taşına dönüşürdü söz
arik’e süzülen
spermde döllenmiş masum bir ölümdü şafak
karargâha sığınır
noktaya dönüşürdük biz
tombul yanaklı bebesini
bırakırdı kaos memelerimize
sonrası
cihannüma bir ihtilâl!
ki süt kokusu
sevmeleri özletir
geceyi aralardı Cihan
emzirilmeyi beklerdi Hayyam
sevdayı örterdik üstümüze
(*) Amin Maalouf’ın 'Semerkant' adlı eserinden esinlenilmiştir…
(4 Aralık 2004)
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 5.12.2004 13:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Naime Erlaçin](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/12/05/semerkant-ta-dolasirken-cihan-ile-hayyam-a-2.jpg)
geceyi aralar Cihan
emzirilmeyi beklerdi çocuk
sevdayı örterdik üstümüze… //
Huzuru buldum, bulduğum yerde acıyan noktalar vardı üç nokta sessizliğinde, sesizce bir de kayan yıldızlar geceden üzerimize...
Saygı sevgi daima..
TÜM YORUMLAR (1)