Semâya Ağdığı Zamandayız

Dikkat eyle ibret al derim sana evlâdım
Semâya, köstebeğin ağdığı zamandayız
Tavukların tilkiye yaklaşıp adım, adım
Deveyi, solucanın sağdığı zamandayız

Ebû Cehil haltetmiş böyle cühelâların
Yaptıkları, hepside devşirmedir bunların
Ense tomruk patlamak istiyen karınların
Tazıyı, tavşanların kovduğu zamandayız

Samirinin yaptığı buzağı ne olur ki
Naylondan adam yaptık canlı gibi solur ki
Hakka çaldığı kılıç, masum balık bulur ki
Firavunun, Nemrutun doğduğu zamandayız

Atiye göz kapatın maziyide unutun
Yavrum Âli topu tut, diyerekten uyutun
Gönüldeki saraya küfürden diktik sütun
Düâya, mel’ânetin yağdığı zamandayız

Göz, kör, ayağı topal nüzûl olmuş hamsenin
İrtica yaftasını taktı sadrına senin
Sözde Müslüman iken mahkûm olan kimsenin
Cellâdını, sehpada sevdiği zamandayız

Yok ettiler ceddimin tarihi şanlarını
Haçlı gürûh cephede alıyor canlarını
İSLÂM’ın meclisine İslâm düşmanlarını
Cu. Ha. Pa. Ka. Ka’lıyı yığdığı zamandayız

Yeryüzünde Ellâhın mesken vermediğini
Kürsüde havlatarak dinler ne dediğini
Yâhûdîden öğrenir, demek, bilmediğini
Hainlerin, ihânet övdüğü zamandayız

Entrikayla düzenbaz yalvarıp yakaranlar
İslâm tük meclisinde kürsüye çıkaranlar
Bu zilleti de ancak sâlih Müslüman anlar
Nefretin, ferşten arşa sığdığı zamandayız

Kadınlar erkek şimdi, erkekler kadın oldu
Fatihlerin tahtına maskara maymun doldu
Muhyiddin-i A’râbi’nin taşı gediği buldu
Kurtları, koyunların boğduğu zamandayız

Türk çeliktir kırılır aslâ, bükülmez iken
Seliminin attığı dikişler sökülmez iken
Âli bin Tâlib perilere yıkılmaz iken
Aslanı, kurbağanın dövdüğü zamandayız

Âşık İSLÂMİ olmuş, her dertlerin hammalı
Haine vurduğunda ağızını yammalı
İhanetin tahtında, ehli küfrün tam malı
Ahdi misâk üzere sarsılmaz imândayız