Yaşıyorum, öylesine değil
hayat garip, kuşlar ötüyor
öten kuşları pek sevmem
ötmeyenine de rastlamadım ya..
benimki de laf
uyurken, otururken veya dolaşırken kumlarda
fazla ses olmasa, rüzgar dolaşsa eteklerimde
dedikodu döndürüyor
masa başındaki ve masa yanındaki
Fatma ablalar.
masa başındaki hayat mücadelesini vermişlerden
diğeriyle bu sabah tanıştım henüz
onlar ise birbirlerini bir senedir tanımakta
ŞİMDİ ÖYLESİNE BİR ŞİİR YAZACAĞIM
DOĞAÇLAMA GELİŞEN TÜRDEN
TABİKİ SAÇMALAYACAĞIM VE
GÜZEL OLMAYACAK
ŞAŞIRMAYACAĞIM , BUNA SİZ DE ŞAŞIRMAYACAKSINIZ
VE KLAVYEMİ HIZLANDIRMAK İÇİN YAPTIĞIM
gitmesini beklemek gibi misafirin
ve doğmasını beklemek gibi bir bebeğin
ölmesini istemeden beklemek bir hastayı
beklemek beklemek beyhude beklemek
yorulur insan ama git diyemez ya
zamanı dolmamış çocuğa gel diyemez ya
oturduğum masa başında
yeni şeyler öğreniyorum emanetlik
çünkü ne masa bana ait ne kalem ne kağıt
az önce fotokopi çektim
üç boş kağıttan sonra ancak
böylesi de bir kır saçlının yardımıyla
Ölümle yaşıyoruz, ölmeyecekmiş gibi
Hayatın tadına varmadan
Sevdiklerimize doymadan, özgürce ağlamadan
Göçeceğiz ölüm diyarına..
Akşam eve dönebileceğimize emin kalkacağız yataktan
Hiçbir şey olmayacak gibi, bir çizik bile
masa başında uyumak kadar
hatta belki rüya bile görmek gibisi var mı
beyaz manşetinin izi çıkmış yanağında
ve yanağın pamuk şekerden hallice
yalpalarsın hemen kalkma, bir güzel esne
uyumak, ihtiyacı insanoğlunun
Hislerini taze tut benim için,
Soldurma düşüncelerini.
Akşam seninle döneceğim;
Sığmayacak içime içim.
Kuşlar cıvıl cıvıl
Bulutlar serpiştirilmiş
Tepede horoza benzeyen bir ağaç
Kocaaa ormanın içinde gözüme değiyor
Evin altında yeni yıkandığı belli yeni kırmızı araba
Ahırdan gelen sabah tazesi tezek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!