Semahi'ye Çağrı
Semahi kardeşim başın mı döndü
Gel bırak türbanı mühim işler var
Kara gözlerinde ışık mı söndü
Yolumuz çok uzun dik yokuşlar var
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kalem alan herkes şiir yazıyor
Anlama özürlü birçok şair var
Bir oku bak hele üstat ne diyor
Yalaka yetişmiş divaneler var
Ben üstat SEMAHİ nin şiirini okudum. Dostluk ve
kardeşliği zedeleyecek bir ifade yoktur. Yıllardır sanki sıkma baş örtünmedikleri için analarımızın ninelerimizin dinsiz imansız gidip, gitmediklerini sorgulayan ve şiir olarak da oldukça usta bir anlatımı olan şiir olduğunu gördüm. Yani NİNE HATUN un örtünme şekli itibarı ile saçları falan görünüyordu. Şimdi o dinsiz gitti de, sadece siyasal islamcıların ortaya attıkları şekilde örtünenler dinlerini yaşayan müslüman oluyorlar değil mi !.. Lütfen beş dakika etki altında kalmadan düşünmeyi öğrenin yeter.
Ayrıca yorum yazanlardan Sn. Emre ÇAM ı şairdir diye okumaya çalıştım kişiliği oturmamış,'Arap Bulamacı ' durumunda bir arkadaşımız olduğunu gördüm. Üstat için ( güya kızdığından dolayı) ' o adam 'diye hitap etmiş bende çok uğraştım ama keşke Emre Bey' e ADAM diyebilseydim.
Ahmet Ergin kardeşime gelince, üstat Semahi' nin şiirini bir kez daha okumasını tavsiye ediyorum. Bence şair bir anlık ve tek yanlı eleştirerek cevabi şiirini yazmak zorunda hissetmiş olmalı kendini. Zira SEMAHİ üstadın şiirinin altına ben de imza atarım.
TÜRBANI SİYASETE ALET EDENLERE LANET OLSUN DİYEREK TAM PUANLA KUTLUYORUM.SELAM VE DUA İLE.
Yurdumdan insan manzaralari.....
Sayin sair dostum davetiniz uzre sayfaniza geldim ve yeni siirinizi okudum.Ve yorumlari....
Bugun ulkemizde ugrasacak c;zum getirilecek okadar cok sey varki Turkiye gundemini mesgul eden turban konusu cok gerilerde kalir.Velakin birileri cikip en hassas konuda nasihat babinda siir yaziyorsa turban tak takma uy uyma diye sesler yukselir tepki alir .Birileri kapanmak istiyormus sekli bizi ilgilendirmemesi gerekir birileride aksini yapmak istiyormus bize ne insanlar dogarken hurdur yasamlarida hur olmali kimsenin kimseye hesap veremeyecegi gibi kimseninde hesap sormaya hakki olmamali simdi hersey bitti sorunumuz bas kapama seklimi 70 milyonun baska derdi yokmu birakin kardesim bunlari ulke kalkinmasinda gelismesinde yapilanmasinda yerlerimizi alalim bunlari yazan beni mutlaka al iste bir turbanli daha diyecek olanlar olacaktir hayir degilim hic degilim lakin demokratik dusunen bir beyine sahibim ve ne gariptir ulkemde bu tur sacma konular varken yasadigim ulkede bu tur sacmaliklarin adi bile yok ustelik serbest insanlarin kendi haklari hukuklari var riayet var saygi var bu ise benim yuregimi acitiyor .Turkiye bir islam ulkesidir avrupa bunu okullarda bize b;yle ;gretti % 92 bir rakamla bu demektirki islami degerleri yasayan yasamak isteyen bir ulke olmasi dogaldir .Sayin Semahi nin yazdigi siiri merak ettim yeni duydugum bir isim fakat sayfasina gidecegim ve bu merak ettigim siiri okuyacagim belki birkac kelamda edebilirim.Sevgili g;nul dostlari kimseye degildi s;zlerim sadece sahsi dusuncelerimdi.hepinizi saygiyla selamlarken sayin siir dostum reisahmet beyefendiyi kutluyor saygilarimi g;nderiyorum.
Semahi /Erol Duran'ın Kardeşimin 'Türban Modası 'Şiirine Cevaben....
Semahi'ye Çağrı
Semahi kardeşim başın mı döndü
Gel bırak türbanı mühim işler var
Kara gözlerinde ışık mı söndü
Yolumuz çok uzun dik yokuşlar var
Rahat uyu bacım demen gafletten
Biz nasıl çıkarız bu sefaletten
Korusun yaradan bizi afetten
Yurdu bölmek için hain düşler var
Örtünmek emridir İslam dininin
Buna tahammülü yoktur kiminin
Türban, leçek, yazma farklı zeminin
Yazın ipek, kışın şallı başlar var
Hepimiz kardeşiz açık kapalı
Neden hoşgörünün ağzı tıpalı
Batılı aydının eli sopalı
Yarama dokunma gözü yaşlar var
Örtünen örtünsün açanda açsın
Kanadım var diyen buyursun uçsun
Bırakın türbanda sınıfı geçsin
Türk İslam düşmanı kanlı dişler var
Ahmedi’den Semahi’ye çağrı var
Erciyes var Palandöken, Ağrı var
Milletimin çok yaralı bağrı var
Bizim başımızda karakuşlar var
Ahmet Ergin
EVET ÜSTADIM KAPANAN KAPANSIN AÇIK GEZEN AÇIK GEZSİN KİME NE....? KİMİ İLGİLENDİRİR...BEN BUNU ANLAMIŞ DEĞİLİM....KUTLARIM ŞİİRİNİZİ...TAM PUAN...SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.
Vereceğimiz cevabın peşine düşersek ne anlatıldığını her zaman göz ardı ederiz. Tıpkı burada da olduğu gibi…
Bize ne olduysa hep rahat uyu(yat yat uyu)yazdıranların bu süper görüşlerinden olmuştur.
Başörtüsü için diyoruz ki:
Örtünen örtünsün açanda açsın
Kanadım var diyen buyursun uçsun
Bırakın türbanda sınıfı geçsin
Şimdi biz isimlere mi takılalım. Benim anam “ağ” denilen beyaz örtüyle örter. Kardeşim eşarpla örter, bir başkası evde yazma bağlar v.s.Tahammülsüzlük örtünün ismine değil örtünmenin inancına düşüncesinedir.
Kadının da erkeğinde İslam dininde giyim ölçüleri vardır. Başı açık diye bir hanım kafir, dinsiz olmaz. Asla kapalı diye de imanlı olamayacağı gibi… Biz şu imanlı bu değil demek hakkına sahip değiliz. Yalnız savaşlarda bile ölüler toplanırken onun üzerinde kendisini tanıtan bir künye v.s.yoksa sünnetli olup olmadığına bakılır. Başıyla birlikte o uzvu da yok olmuşsa kolundaki tüylerine kadar incelenir. Her sakal koyanın mümin veya âlim olamayacağı gibi her camiye girende Müslüman olmayabilir.
Şiir incelenirse yıllardır Türkiye de başı açık, başı kapalı ayrımını yapıp derdimiz azmış gibi bir de bunları çıkaranların oyununa gelmeyelim diyoruz.
İsteyen inancı, isteyen moda veya alışkanlık, herneyse örtünsün. Bize ne onun düşüncesinden. Nasıl ki açıklara, çıplak gezenlere karışmıyorsak onlara da karışmayalım diyoruz. Etkiye tepki doğar.
Bu vatanın kaymağını yiyenlerin eline fırsat vermeyelim. Bir taraftan kızlar okula kampanyası sürdürürken diğer taraftan “sen örtülüsün okuyamazsın”deyipte çocuklarımızı yaban ellere göndermeyelim. Bu sorun hepimizin sorunu neden kendi içimizde çözemiyoruz. Bizi bunlarla uğraştırırken hainler her fırsatı değerlendiriyorlar.
Açıkta bizim kardeşimiz kapalıda. Neden korkuyoruz… Açık olanın evladı askere gidiyor da kapalının ki gitmiyor mu?
Taraf olmaya gelince; Hakkın ve haklının tarafındayım. Her zaman ezilenden yanayım. Kendi ailem içinde de açıkta var kapalıda.
Benim şahsi kanaatim; bizim sahip çıkamadıklarımıza başkalarının sahip çıktığı ve bize karşı kullandığıdır. Ve asıl önemli olan ve gözden kaçırılmaması gereken de budur…
Kravatta bizim değil ama hemen hemen hepimiz takıyoruz(?)…..
Puan toplama kaygısına gelince hayatımın hiçbir döneminde böyle bir kaygının yeri olmadı olsa idi yazacak çok şey olurdu…
Saygılarımla Ahmet Ergin
BU ÜLKEDE İNSANLARIN ÇOĞU BİR ŞEYDEN YANA OLMAK DEĞİL BİR ŞEYE KARŞI OLMAKLA MEŞGULLER.
TIPKI SİYASİLERİN ANKARA’DAN “MEMLEKETİMİZE ŞU ŞU YATIRIMLARI YAPIN” DEMEK YERİNE “ŞU MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALIN ŞU PERSONELİ SÜRÜN” DEMELERİ GİBİ.
BİR KAÇ ŞİİRE DE YAZDIĞIM NOTLARDAKİ GİBİ TÜRBAN HİNTLİ ERKEKLERİN BAŞLARINDAKİ KAVUK BENZERİ BAŞLIĞIN İSMİDİR.
12 EYLÜLÜN ZALİM ELLERİNİN ORTAYA ATTIĞI BİR KELİMEDİR VE İSLAM LİTERATÜRÜNDE BÖYLE BİR KAVRAM YOKTUR.
HİÇ BİR TESETTÜRLÜ HANIM DA BAŞINDAKİNE TÜRBAN DEMEZ.
ANLAYAMADIĞIM ŞEY, BİRİLERİNE TÜRBAN TAKIN DİYE BASKI YAPANLAR MI VAR ?
YOKSA TAKMAYIN DİYE DAYATANLAR MI VAR?
YAZ AYLARINDA DEVLET DAİRELERİNDE KILIK KIYAFET YÖNETMELİĞİNE AYKIRI DEKOLTE KIYAFET GİYENLERE KİMSENİN GIKI ÇIKMIYOR. VARSA BİR BABAYİĞİT İTA AMİRİ, YÖNETMELİĞE AYKIRI DAVRANAN BU HANFENDİLERDEN HER HANGİ BİRİSİNİN BU HUSUSTA SADECE SAVUNMASINI ALSIN.
HAA BEN BU KADINLARIN BU ŞEKİLDE GİYİM TARZINI BENİMSEMELERİNE MÜDAHİL OLMAM. HADDİMİ BİLİRİM. KİM NE GİYERSE GİYSİN. EŞİ VEYA BABASIYLA KENDİ ARASINDAKİ BİR ŞEYDİR VE MÜDAHİL OLUNMASI SEVİYESİZLİKTİR.
BU ÜLKEDE BAŞI AÇIK KADINLAR İÇİN MÜSLÜMAN DEĞİL DİYEN BİRİLERİ VARSA TAM ANLAMIYLA ŞEREFSİZLİK YAPIYORLAR DEMEKTİR. HİÇ KİMSE “BENİM YAKINLARIMDAN BAŞI AÇIK YOK” DİYEMEZ. TIPKI “BENİM YAKINLARIMDAN BAŞI KAPALI YOK” DİYEMEYECEĞİ GİBİ.
BU ÜLKEDE BİR AHMET KAYA, BAŞ ÖRTÜSÜYLE İLGİLİ BİR HAFTADA 2 AÇIKLAMA YAPINCA, YILLARDIR ARŞİVLERDE BEKLETİLEN KÜRDİSTAN HARİTASI ÖNÜNDEKİ MEŞHUR EDİLEN RESİM MANŞETE ÇEKİLDİ VE ADAMIN SONUNU GETİRDİLER.
KARŞI OLMAK KADAR TARAF OLDUKLARIMIZI DA YAZARSAK DAHA FAZLA FAYDALI OLACAĞIMIZ KANAATİNDEYİM.
SELAM VE DUA İLE.
Burada önce seyitkılıça yanıt vereyim. İnsanlar bir şey yazarken enini sonunu düşünmeden yazıyorlar galiba. Japonlardan bahsediyor ve ne güzel geleneklerini koruyorlar diyor, ben de şiirimde aynı şeyi demişim. Allah Allah, insanlar ya sıyırdı, ya da ben onlar anlamıyorum.
Şimdi sıra sizin şiirinizde: Sevgili dost; öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, ekonomik kriz insanlar cinnet noktasına getirmiş. Burunlarının ucunu göremez hale gelmişler. Tık desen, insanlar saldırıya geçiyor. Allah başımızdakilerin layıkını versin. Onların yüzünden. Ben şiirimin bir başka kıtasında türban bizim geleneklerimizde yok demişim. Senin örtündüğün leçeğin, valan, eşarpın, yemenin var. O zaman sen 1400 seneden beri müslüman değildin? Eğer sen türban dayatması yapıyorsan, türbansız müslüman olunmaz diyorsan 1400 küsür senelik geçen zamana ne diyeceğiz? Senin bu kadar değerlerin var, sen namazını kıl, orucunu tut ve tadını çıkart. Sen rahat ol, rahat uyu, uykularını beyhuda türban uğruna boz ma (ki zaten bozan da yok, türban siyasilerin dayatması ve işledikleri suçu örtmek için yarattıkları kaos) burada uyu uyu yat uyu anlamı mı var ki? Bu kadar aymazlık yapılıyor. Galiba, şiirimi değil, yorumcuların yorumlarını okudunuz vbe hemen koşup şiir yazdınız. Ben öyle anlıyorum. D,ğer taraftan memleket meselelerine gelince, ben hepsiyle çok yakından ilgileniyorum siz merak etmeyin. Yeterki şu çatlak sesler dinsin.Birilerine iyi görünmek istiyorsan, yeterli puanı almışsındır. Çoğunuzun yaptığı bu zaten, puan toplamak. Aklı başında bir müslümanın yapacağı hareketler değil bunlar.
Gündemin konusunla ilgili güzel bir şiir yüreğinize sağlık.Tebrikler...
Örtünen örtünsün açanda açsın
Kanadım var diyen buyursun uçsun
Bırakın türbanda sınıfı geçsin
Türk İslam düşmanı kanlı dişler var
Çok güzel taşlama türü şiir olmuş dostum.kutluyorum yüreğini ve kalemini________Hamit Körken
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta