İçimdeki kıvılcım alevlenerek yandı.
Bu acı ızdıraba yürek nasıl dayandı.
İrem bahçelerinin güllerine aldanıp,
Cehennem-i ateşte, koca bir nesil yandı.
Gölgenin korkusundan ay-güneşi gizledik,
Yıldızların altında karanlığı izledik.
Şafak doğar mı diye ufukları gözlerken,
Bir baktık ki, doğayı süsleyen yeşil yandı.
Feryat sedalarına kulak tıkarken alev,
Kapatmıştı yolları binbir başı olan dev.
Biz çaresiz bir halde kül olmayı beklerken.
Yıldızlar âmâlaştı, semada kandil yandı.
Her yan nura gark oldu, toprak ise gülistan.
Denizler nağmeleşti, kavrulmuş çöl buldu can.
Bülbül güfteleriyle kulaklar şenlenirken,
Muammalar çözüldü, meçhulde kandil yandı
Kayıt Tarihi : 4.1.2009 13:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mücahit Gözütok](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/04/semada-kandil-yandi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!