Tepeleri sarması gibi
Güneşin
Öyle sarıyor
Tutkumu da
Hüzünlerin gölgesi.
İki deniz gibiyiz seninle
Köpüğü birbirine karışmayan.
İki deniz gibi
Suları ayrı yönlere coşan.
Sen alaca hercai
F: Sarışın bir özlemdi
O’na en yakısan renk
şanssızlıktı
Çocukluktu
heyecandı
Kimseler bilmiyordu
-Sesinden, soluğundan
Geriye kalan ne varsa
Hepsi bahar solgusu-
Paslı, soluk akşamlarda
Bilseydim beklediğini
Kayadan pektir kimimizde
Yaşama olan bağlılık
Balçıkla değil umutla sıvarız güneşi
Hiç durmadan
Nasır tutmuş ellerimizle
kapınızı çalan ben değildim
bir kuş gibi göğünüzde kanat çırptım
kimi zaman da bir kaldırım taşıydım
-göğsümde topuk sesleriniz vardı
uzak bir istanbul durağıydı bakışınız
Bu mevsimde burada kimseler olmaz
Rengi değişir hüznün, bozlaşır
Yollara atarım kendimi
Buzdan döşeklere
İçimdekileri hanginiz bilir
Neden duymuyorum artık
Taraçamda kıvrılmış beklerken
Taze dağ kekikleri estiren havanın
İncecik kokusunu?
Neden her kapı kapalı
YALNIZLIĞIMDAN GELİYORUM
Yalnızlığımdan,
Kelimenin köküyle
Yalınlığımdan geliyorum.
-Epey yoruldum sanırım-
Bir gece indi önce denizlere
hoş bir yaz başlangıcıydı
hafif esinti, çoğalan sis
buluştular suyun üstünde
balık sürüleri
damar mavisi dalgalar içinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!