Toprağın kavmi
Adem-i Kübrâ doğurma vakti
Tuzak!
Bir kadavralık su
Kopuk, verâ gömleğinin düğmeleri
Beşikte salla rotasız dilimi
İnançsız bedenlerin kokusu
Çığlık çığlığa kaçsada
Genzinde arş’ı gizler
Azrail koynuna girdi mi? !
Dudaklarında ay uyutanım
- Seni ne zaman sobelemek istesem, tek heceli heybeni kuşanıyorsun-
delişmen tarafım / mayın tarlasının çiğerlerine neşter vuruyor
can çıkınca
dilime kerbelâ sürecekler
nefis
güneş batmadan bu günahkar derdini döksün nereye?
umutları, istekleri kelepçelenmeyen deniz dalgaları gibi yatıyor / döşekte
soluğu kesilmeyen şeytanı geç, ben güler oldum halime
oynaşma!
her şey mıh gibi aklımda
karıncadan ibret almak mıdır bu derde çare
Rahmi delik dünyanın
Ismarlama hayat yaşayan evlatları
Çıkar aklından zevk-ü sefa
Firavun’un sarayayından kaçan
Yusuf’i çocuklar ağlar
Kelimeler eskiten ecelin s/oluğundaki kırık şiir / af eder mi sizi?
K/ayıplarla giderken
L/imanı yok kurbanlık oyunların
bir 'unutun ' diyesim var
unuttum! ! !
olmayacak duaları...
Sen hiç Kasım da yandın mı?
az önçe simitçiye sattım
güneşi,
senden habersiz
toz duman, alın yazım
puslu gecenin yorgun sabahın da
dönüş biletim kesilmiş
göz pınarlarımda.
üşümekte beyazım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!