Kaf dağının zirvesi kardan ak oddan sıcak
Gölgesi uzar gider Leyla’nın vahasına
Buraya yolu düşen ya yanıp ya donacak
Gece yarıdan sonra çiğ düşer yarasına
Ankalar zor yetişir gece vardiyasına
Güneş ışık açınca şavkı aya vuracak
Bu yar öyle bir yar ki mihrimahdan üstündür
Bir ucu ayrılıkta gönlümde kördüğümdür
Senin için can buldu yürür bu kelimeler
Tıpkı bir deprem gibi yayıldın bedenime
Hicranı mühürleyip bizi sürgün ettiler
Aşka çare bulunmaz bunu benden isteme
Niye suskunsun gülüm kalk derdin söylesene
Kader bahsinde geçer bitmez ki bu engeller
Çıkıp gidersen benden ikiye ayrılırım
Baharlar senin olsun ben hazana razıyım.
Bir nefesle ölümlerin dibinde akar hayat
Çığlığı kime atar gümüş gagalı kuşlar
Goncada bu ne öfke açılır kanat kanat
Deniz acelecidir toprak sonra çağıldar
Bir yetim çığlığı bu bir şefkat arıyorlar
Kar altında terledim dert yükü bu kainat
Bulutlar örgüt kurmuş ılık bir yağıştır aşk
İsmail’ce baş eğerek bu canı bağıştır aşk
İnce beyaz ellerin aşkı yemlemez oldu
Kasvetli gecelerin arasına sıkıştık
Kalbin açıkta kaldı aşkı gizlemez oldu
Yok oldu aşkın künhü dudaklara yapıştık
Bitti ruh letafeti gölgelere sarıldık
Sırrı dökük aynalar bizi göstermez oldu
Mevsimler çok değişti su ve kuğu sabırsız
El ele tutuşsak ta biz aşkı arayacağız
Kalbimin en gizlisi bu bir sırdır aşk dili
Ve bu berceste ziynet gözleri sermest eder
Maveradan gülümser tül perdeli sevgili
Dünya düşer değerden saç telini dert eder
Cemaziyelevveli bir bakışta test eder
Her an kıyamet kopar bu bir insanlık hali
Bir söz bin yara deşer şiiri sevmiyorum
Nisyan sanmasın diye mecburen yazıyorum ..
İlhami Bulut
Kayıt Tarihi : 19.2.2018 17:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!