Suya değil mecraya hasretimiz.
Alsak nemli toprağın kokusunu
gölge oluruz elbet.
Tiran sıcak!
Karanlık bulutların kuruluğundan kasvetimiz.
Mecra gözükmüyor
Mardinli bir çocuk,
adı Şehmuzdu.
Elleri simsiyah,
yüzü mutsuzdu.
..
Yaklaştı usulca başı dim-dikti.
Utanır günah,
hapsolduğu kalbin sükunundan.
Güneş gecededen utanır,
gece gün doğmayan coğrafyalardan..
Toprak tenini ıslatan şehit kanından utanır.
Başak aç kalanların şükranlığından,
Asasında gizler huzuru Musa
Prenses,beyaz atlı civan ve cadı..
elma kırmızı, şapka da
küflenmiş kuyuda hayatlar
kurt, Yusuf ve avcı
saklılar uğultuda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!