azabın merhametli ateşi, söndürür günahları
ve yıkılır şeytan ve iblisin cenahları
bir yüzüncü isimdir, tek ayırıcı
bembeyaz olanlardan, bir takım siyahları
kapattığım her kapı, aralık kalıyor..
bittiğim anlarda, nefessiz kalsam bile, ölemiyorum..
bir köle olmanın acı yanlarını bilirim..
gözlerim ağlarken gülümsemek zorunda kalır dudaklarım..
içime içimi dökmek isterim..
şimdiki zamanın karanlıktır ışığı
geçmişteki hadise, şimdinin bitişiği
hep basamaktır gelecek ve dahi karanlıktır
ve onu aydınlatır geçmişin delik teşiği
resimlerle sergilenmiş, eşyadaki devr-i saâdet
şu duvarda bir kaç tane, öbüründe bir kaç adet
biraz bakın, gel, oyalan, geçmişini sen de yâdet
olmaz ya, aldanırsın, bakınmaktan umma medet
nice bakıp duranlar, nice şeyler umdular
açıldı kapıları sırların
yalnızca gölgeler vardı
kurudu otları kırların
gökleri kargalar sardı
buluttan evimde şimşeksiz
Sükûtun zamanıdır, modern damlarında bağlı iken binekler
ruhlar bomboş, kalpler hissiz ve mabetlerde avlanırken sinekler
ve filistinde kara kaşlı, sapan taşlı çocukları, öldürürken köpekler
herşeyi gören Rahman; bizden bir kulluk, bir insanlık bekler
üç..
ve dilimde bir oruç..
ve susturduğum kelimelerim haykırıyorlar içimde..
ve sessizlik, seslenişlere dönüşüyor bir biçimde..
ve bir hayatı seçtim..
ölümle bitmeyen bir süreçtim..
bir süzgeçten geçtim..
ve bir kapıyı açtım..
umutlarımı saçtım..
ablacıkla bir köle.. ve kırpılmış saçları..
revan olmuşlar yola.. ve kırmışlar haçları..
trübinler boşalmış.. ertelemişler maçları..
seyretmişler yalnızca.. kurban olan koçları..
ablacıkla bir köle.. ve gidilen bir dönüş..
“yıllaar geçse de üstünden..” diye başlar kimi şiirler
ve kimi şarkılara sözler yazılır şiirlerden
yıllar geçer üstlerinden hayatların,
kaybetmekle kazanılan; kimi şeyler fısıldatarak..
“kimi” ile “kimsesi” olmayan yılları anar kitaplar bazen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!