Bende bir yiğidin sözüne kandım
Gelir diye umdum gelmedi küstüm
Hüzün bastı için için ağladım
Gelir diye umdum gelmedi küstüm
Benim yarim kalktı giydi donandı
Adım adım yöremizi dolaştın
Emlek’i taşlara kazdın Tuncalı
Ozanları nakış nakış işledin
Emlek'i tarihe yazdın Tuncalı
Ali Tuncalı’mız gönül adamı
Gönül defterime adını yazdım
Saplayıp hançeri geçtin de gittin
Aşkın acısıyla canımdan bezdim
Beni terk eyleyip kaçtın da gittin
Mahrum ol sevgiden yüzün gülmesin
Nasıl bir sevdaya düştüm bilinmez
Başımı yastığa koyamaz oldum
Ela gözlüm uyku girmez gözüme
Uyuyup uykuya kanamaz oldum
Mecnun muyum Leyla mıyım ben neyim
Başımdan gitmedi boranım kışım
Yalan dünya eller gibi gülmedim
Sağanak yağmura benzer göz yaşım
Yalan dünya eller gibi gülmedim
Silemedim gitti kara yazımı
Memleketin hali nereye varır
Kaybolur gideriz düzen içinde
Hırsız ve düzenbaz sardı her yanı
Zalime davranış özen içinde
Vatandaşın günü çok zor geçiyor
Köyümden çıkıp da düştüm gurbete
Sevdalı gezdiğim yollar perişan
Diyar diyar gezip çektim hasreti
Merhaba dediğim eller perişan
Bunca çektiklerim alın yazımdan
Hiçbir ozan dolduramaz yerini
Ozanlar içinde birdi Hüdai
Ozanlık yoluna verdin serini
Bütün gönüllere girdi Hüdai
Kuru ekmek ile çorba içerdi
Akşam olur ben yerimde duramam
Ararım yarimi yollar içinde
Bağrımı yol eder üstünde gezer
Düşer miyim akla eller içinde
Kapının önünde dikili hurma
Dola kolların boynuma
Senden başka dileğim yok
Soyunsam girsem koynuna
Senden başka dileğim yok
Yandı yürek köze döndü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!